PEYGAMBER EFENDİMİZ (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) SALAVAT GETİRME




RASÛLULAH’A SALÂVATLAR


إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ ۚ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا


Ahzab Suresi 56.Ayet-i kerime
Okunuşu:
İnnallahe ve melâiketehu yusallûne âlennebîy ya eyyühelleziyne âmenû, sallu aleyhi ve sellimu tesliyma.
Anlamı:
Muhakkak ki Allah ve melekleri, nebîsine çok salat ederler… Ey imân edenler, siz de O’na salat edip layıkiyle selam verin…
Bilgi:
Efendimiz, Rasûlümüz, basiretimizin nûru, Allah’ın habibine salâvat getirmemiz yukarıdaki Âyet-î Kerîme ile bize emrolunuyor…
Niçin bu böyle?..
Buyuruyor ki Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem:
“İNSANLARA ŞÜKRETMEYEN HAK’KA ŞÜKRETMİŞ OLMAZ”
İşte bu açıklama, tasavvufun en derinliklerine ait bir gerçeği bizim basiretimiz önüne sermekte; şâyet biraz olsun kalp gözümüzü örten perdelerden kurtulmuş isek!..
“ALLAH MUHSİNLERE İHSÂN EDİCİDİR”
Âyetinin inceliğine vâkıf olursak, anlarız ki, herhangi bir ihsân ediciden o şeyi bize ihsân eden Allah’tır!..Ve bize o şeyi ihsân Allah’a şükür de; ancak, ihsân ettiği mahalle şükretmekle mümkündür!..Aksi halde biz, gerçek verene değil; hayâlimizde yarattığımız TANRI’ya şükretmiş oluruz!..
Allah, mutlak gerçeği bize göstermek ve idrâk ettirmek için Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem ile bize ihsanda bulunduğuna göre; Rasûl-u Ekrem’e şükür Allah’a şükür olacaktır!..
Bu kitap, bu işin derinliklerini göstermek için yazılmadığından; görevi sadece gerçek ve tek kapı olan DUA ve ZİKİR kapısını tanıtmak olduğundan; biz dönelim mevzûumuza…
İşte bu yüzdendir ki, biz, Rasûlullâh Aleyhi’s-Selâm’a şükürle emrolunduk Kur’ân-I Kerîm Âyeti ile; yâni Rabbimiz olan âlemlerin Rabbı Allah emri ile..Ve işte, Rasûlullâh dahi, bu emir dolayısıyla, şükredilenin kim olduğunun bilgisiyle, kendisine çokça salâvat getirilmesi yolundaki aşağıda nakledeceğimiz konuşmaları yaptı çeşitli zamanlarda;
*  *  *
“Burnu yere sürtülsün o kişinin ki,yanında benim ismim anılır da, üzerime salât etmez!..”
*  *  *
“Her cimriden daha cimri olan adam yanında anıldığım zaman, bana salat etmeyendir…
*  *  *
“Her DUA semâya yükselmekte güçsüzdür; bana salat edince gücüne kavuşur, yükselir (icabet makamına)”
*  *  *
“Kim bana bir kere salât ederse, Allah ona on kere salât eder; onun on günahını siler; onu on derece yükseltir…”
*  *  *
“İnsanlardan bana en yakın olanı bana ençok salât getirendir…”
*  *  *
“Kim bana salât getirmeyi unutursa ona cennetin yolu unutturulur.”
*  *  *
“Kim kabrimin yanında bana salât ederse,ben onun sesini işitirim. Kim uzaktayken benim üzerime salât getirirse,o bana ulaştırılır…”
*  *  *
“DUA eden kimse, Nebilere ve Rasûllere salat etmedikçe,duâsı perdelidir.”
*  *  *
“Allahın yeryüzünde seyâhat eden melekleri vardır ki,onlar bana ümmetimden selâm tebliğ ederler…”
*  *  *
“Bana salât edenlere Cenâb-ı Hak sırat üzerinde bir nur halk eder…Ehli nûr ise ehli nârdan olmaz!..”
*  *  *
“Hangi topluluk bir yerde oturur da, Allah’ı zikretmeden, bana salât getirmeden oradan kalkıp giderlerse, üstlerine Allah’tan hasret siner!..”
*  *  *
“Her biriniz Allah’tan bir dilekte bulunmak istediği zaman, evvelâ O’na şanına yakışır şekilde hamd etsin, sonra Rasûlüne salât etsin, ondan sonra duâsını yapsın. Bu amacına ulaşmak için daha elverişlidir…”
*  *  *
“Cuma günleri benim üzerime salâtınızı çoğaltın… Zirâ, sizin salâtınız bana o gün arz olunur.”
*  *  *
“Her kim Cennet’te bana yakın olmak istiyorsa, o nisbette bana salât etsin!..”
*  *  *
“Cebrâil’le buluştum… Bana şöyle dedi: Sana müjdelerim ki, Allah; kim sana salât ederse, ben ona salât ederim; kim sana selâm verirse ben ona selâm ederim; buyurdu…”
*  *  *
“Sahabeden bir zât, Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem ile şöyle konuştu:
  • Yâ Rasûlallâh, ben senin üzerine çokça salâvat getiriyorum… Buna zamanımın ne kadarını ayırayım?..
  • Dilediğin kadarını!..
  • Dörtte biri nasıl?..
  • Dilediğin kadarını yap…Artırırsan senin için daha hayırlıdır!..
  • Üçte biri nasıl?..
  • Dilediğin kadar yap…Artırrırsan senin için daha hayırlı olur!..
  • Yarısını ayırsam zamanımın?..
  • Dilediğin kadar yap…Artırırsan senin için daha hayırlı olur…
  • Ya zamanımın hepsini ayırırsam salâvata?..
  • Bu takdirde yeter, günâhların bağışlanır!..”
*  *  *
Salâvat okumanın ne kadar değerli olduğu hakkında, bu naklettiğimiz Hadîs-i Şerîfler umarım bir fikir vermiştir!.. Konunun önemi hakkında biraz düşünelim isterseniz…
Artık herkes, kendi anlayışına göre elbette bu husûsu değerlendirecektir… Şimdi biz gelelim, size tavsiye edeceğimiz bazı salâvatı şerîfelere…
Okunuşu:
Cezallâhu anna seyyidenâ Muhammeden ma huve ehluh
Anlamı:
Allah’ım Efendimiz Muhammed’e lâyık olduğu şekilde ihsanda bulun bizim tarafımızdan, biz onu değerlendirmekten âciziz…
Bilgi:
Bu salâvatı bize öğreten Bizâtihi Hazret-i Rasûl Aleyhi’s-selâm… Hadîs-î şerîfte buyuruyor ki:
“Her kim bu şekilde derse, yetmiş melek,bin sabah ona ecir yazar”
*  *  *
Okunuşu:
Allahümme salli alâ men ruhuhu mihrabül ervahi vel melâiketi vel kevni; Allahümme salli alâ men huve imamul enbiyâi vel mürseliyn; Allahumme salli alâ men huve imamu ehlil Cenneti ibâdillahil mü’miniyn.
Anlamı:
Bütün rûhların, melâikenin ve varolanların mihrabı olan o yüce rûha salat eyle Allah’ım; bütün Nebilerin ve Rasûllerin imamı olan o zâta salât eyle Allah’ım; Allahın kulu bütün Cennet ehlinin önderi olan zâta salât eyle Allah’ım…
Bilgi:
Bundan üç yüz sene evvel zamanın “GAVS”ı olan Seyyid Abdülaziz Ed Debbağ, bu manevi görevi dolayısıyla ,bütün “DİVAN” toplantılarına da katılırdı.
İşte bu toplantılardan birinde , Rasûlullah Salla’llâhu aleyhi ve Sellem’in kızı olan Hazret-i Fâtıma Radı’yallâhu Anha ile arasında cereyân eden olayı şöyle anlatıyor:
“DİVAN” toplantılarından birindeydik…Ben,Rasûlullâh Efendimiz’in sağında oturuyordum diğer arkadaşlarla beraber… Karşı tarafta da bazı kadın evliyâlar ile diğer mânâ büyükleri oturuyordu…
Derken Hazret-i Fâtıma geldi ve onların önüne oturarak , cennet lisanı ile şu salâvatı şerîfeyi okudu… Cennet lisanından her bir kelime veya cümle bir harf ile ifade edeilir…Kur’ân-i Kerîm’in bazı sûre başlarında yer alan Elif, lâm, mim, nun, ra, ta, ha, gibi harfler dahi bu cennet lisânındandır. Bu şekilde okunan bu salâvatı dinledikten sonra,yanına gidip sordum Hazret-i Fâtıma’ya…
- Nedir bu salâvatın ecri ya Fâtıma?.. Cevap verdi:
  • Herkim bu salâvata devam ederse, onun hakkını ödemeye yeryüzündeki bütün ağaçlar, yapraklar, taşlar ve molozlar mücevher olsa,genede yetmez!..
Bu kadar büyük ecri olacağına inanamadım!.. Hemen Rasûlullâh Salla’llahu Aleyhi ve sellem’in yanına gittim ve sordum , buyurdu ki:
  • Fâtıma söylemiş ya, daha ne istiyorsun!.. Aynen O’nun dediği gibi!..
Bunun üzerine ilk işim, bu salâvatı şerifeyi Arapçaya çevirmek oldu.
İşte size yukarıda nakletmiş olduğum salâvat, böyle bir toplulukta, böyle bir zevat arasında tesbit olmuştur… artık siz bu salâvatı nasıl arzu ederseniz öyle değerlendirin… Hiç olmazsa günde yüz defa okumaya çalışalım.
Okunuşu:
Allahümme salli alâ seyyidina Muhamedin ve alâ âli seyyidina Muhammed kad dâkat hiyletiy edrikniy Yâ Rasûlâllah.
Anlamı:
Allah’ım Efendim Muhammed’e ve O’nun ehline salât eyle… Çok sıkıntım var, bana yardım et yâ Rasûlallâh…
Bilgi:
Birçok sıkıntıları olan nice insan beş vakit namazdan sonra yüz yirmi beş defa bu salâvatı şerîfeye devam etmek sûretiyle sıkıntılarından azâd olmuşlar… Muhakkak ki Rasûlullâh’tan O’nun ruhâniyetinden yardım istemek çok güzel bir şey… O’na yüzümüz olmasa bile , dünyada ve âhirette O’ndan başka kime sığınıp, şefâat talep edeceğiz ki!..
Okunuşu:
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidina Muhammedin adede halkıke ve rıdâe nefsike ve zinete arşıke ve midade kelimatik…
Anlamı:
Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e halkettiklerinin adedince, sen râzı olana kadar ve arşının ağırlığınca ve kelimelerin adedince selâm ve bereket ihsan eyle!..
Bilgi:
Bu şekilde tesbihât yapılmasını Hazret-i Rasûl Aleyhi’s-Selâm,eşine öğretmişti… Aynı kelimeler ile Rasûllulâh’a salavat yapılırsa bunun ne kadar büyük kazançlar getireceğini hiç kimse tahmin edemez… Hiç değilse günde yüz defa çekebilsek!..
Okunuşu:
Allahümme salli alâ seyyidina ve mevlâna Muhammed’in şeceretil aslin nuraniyyeti ve lem’âtil kabzatir rahmaniyyeti ve efdalil haliykatil insaniyyeti ve eşrefis suveril cismaniyyeti ve menbâil esrâril ilâhiyeti ve hazainil ulûmil ıstıfaiyyeti, sahibil kabdatil asliyyeti ver rütbetil âliyyeti, vel behcetis seniyyeti men in derecat; en nebiyyûne tahte livâihi fehüm minhü ve ileyhi ve salli ve sellim aleyhi ve alâ âlihi vesahbihi adede mâ halakte ve razakte ve emette ve ahyeyte ilâ yevmin teb’asu men efneyte ve salli ve sellim aleyhi ve aleyhim tesliymen kesiyra.
Bilgi:
Zamanının en önde gelen Evliyâullahından olan Seyyid Ahmed Bedevî Hazretlerinin tertiplemiş olduğu bu Salâvatı Şerîfenin şöyle bir olayı vardır…
Bir zâtı muhterem, Efendimiz’e salâvatları ihtivâ eden “Delâili Hayrât” nam kitabı tam ondört kere okumuş, bir gün içinde… Ve o huzûr veren yorgunluk ile uykuya dalmış!..
Rüyasında Efendimiz Aleyhi’s-Selâm’ı görmüş ve kendisine şöyle denilmiş:
“- Ondört kere Delâili okuyacağına bir kere bu salâvatı okusaydın,sana kâfi gelirdi!..”
Düşünün Delâili Hayrat kitabı yüzlerce salâvatı şerifeyi ihtiva eden bir salâvat kolleksiyonudur!.. Ve çok değerli bir eserdir… Böyle bir kolleksiyonu on dört kere okumaktan daha değerli olarak anlaşılıyor bu salâvat… Hiç olmazsa günde bir kere okusak!
Okunuşu:
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin bahri envarike ve ma’deni esrârike, ve lisâni hüccetike ve arûsi memleketike ve imamı hazretike ve tırazi mülkike ve hazâini rahmetike ve tariyki şeriâtikel mütelezzizi bitevhidike insani aynil vücûdi ves sebebi fiy külli mevcûdin ayni â’yâni halkıkel mütekaddimi min nuri zıyâike; salâten tedûmu bidevamike ve tebkâ bibekâike, lâ münteha lehâ dûne ilmike, salâten turdıyke ve turdiyhi ve terda biha anna yâ Rabbel âlemiyn.
Bilgi:
Ruhâniyet kazanmak isteyenlere bu salâvat ehemniyetle tavsiye ederiz. Zirâ, bu salâvatı şerîfeye Batın âleminin sultanı Hazret-i Âli efendimiz devam ediyordu ve değerinin yetmiş bin salâvata denk olduğunu kendileri söylemişlerdi… İlim, hikmet şehrinin kapısı olarak tavsif edilen Zâtın devam etmekte olduğu salâvatın değerini ne kadar idrak edebiliriz, bilmiyorum…
Okunuşu:
Allahümme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ seyyidina Muhammedinilleziy tenhalü bihil ukadu ve tenfericü bihil kürebü ve tukda bihil havâicü ve tunalü bihir reğaibu ve hüsnül havâtimi ve yüsteskâl ğamamü bivechihil keriym ve alâ âlihi ve sahbihi fiy külli lemhatin ve nefesin biadedi külli ma’lumin lek.
Bilgi:
Halkımız arasında çok bilinen bu salâvâtı şerîfeyi yeni öğrenmek isteyenler için buraya dahil ettim. Zor işleri, dertleri olanlar toplanıp aralarında okunma sayısını taksim etmek sûretiyle toplam 4444 kere bu salâtı okuyarak çare niyâz ederler. Çok tecrübe edilmiş ve mûrada nail olunmuştur.
Okunuşu:
Allahümme rabbe hazihid da’vetit tâmmeti, ves salâtil kâimeti, âti Muhammedanil vesiylete vel faziylete ved derecater refiy’ate veb’ashu makamen mahmuda, elleziy veattehu inneke lâ tuhliful miy’ad…
Bilgi:
Resûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem buyuruyor ki:
“Her kim konuşmadan ezanı dinler ve
kelimelerini tekrarlar, sonra da ardından bu duâyı okursa, âhirette o kişiye şefâatim farz olur”
Muhakkak ki her mü’min, hele hele büyük günâh sahipleri şefâati Rasûlullah’a çok ihtiyaç duyacaklar…Öğrenip de devam etsek ezan okundukça!..
Okunuşu:
Allahumme salli alâ Muhammedin ve Ademe ve Nuhin ve İbrahiyme ve Musa ve İsa ve ma beynehum minen nebiyyiyne vel mürseliyn, salâvâtullâhi ve selâmuhu âleyhim ecmaıyn.
Bilgi:
Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem’in öğrettiği bu salâvatı Hazret-i ÂişeRadı’yallâhu Anha naklediyor:“Her kim gece uyumadan evvel bu salâvatı okursa, yeryüzüne gelmiş geçmiş ne kadar Nebi ve Rasûl varsa, hepsi de ona şefâatçi olurlar âhırette.”
Kim gelmiş geçmiş bütün Nebi ve Rasûllerin şefâatini istemez ki…Öyle ise, geceleri yatmadanönce bir kerecik okuyuverelim…

Yorum Gönder

0 Yorumlar