13 Kasım 2010 Cumartesi

BESMELE



Sallu Ala Nurul Hüda Muhammed

Allah'ım rahmet kapına geldik bize merhamet eyle.İlmin ile zengin ilmin ile amil eyle....

Yapacağımız sohbetimizi aşklı, feyizli ve nurlu eyle...tesirini halk eyle ya rabbi....

Besmeleyi hayatımıza nasıl yerleştirebiliriz.İlk yazılan, Besmeledir. Âdem aleyhisselama ilk gelen, Besmeledir. Müminler, Besmele yardımı ile, Sırattan geçer. Cennet davetiyesinin imzası Besmeledir. Peygamber efendimiz, (Hoca çocuğa, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ, çocuğun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır) buyurdu.

İyi işlere Besmele ile başlamalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Besmele ile başlanmayan her önemli iş noksan kalır.) [Beyheki]

(Besmele ile işe başlayanın günahları af olur.) [İ. Rafii]

(Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur.) [Taberani]

(Besmele ile yenen yemek bereketli olur.) [İbni Mace]

Sıkıntıya düşen
Bismillahirrahmanirrahim
Vela havle kuvvete illa billahil aliyyul aziim

derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur.) [Deylemi]

(Bin kere Besmele okuyanın dört bin büyük günahı af olur.) [Tergibussalat]

(Tuvalete girerken çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler.) [T. Salat]
TUVALETE GİRERKEN;

Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) de tuvalete girerken duâ okumuş, habis varlıkların şerrinden Allah'a sığınmıştır. Efendimiz'in tuvalete girerken okuduğu duâ şöyledir.


"Bismillâh. Allahümme innî eûzü bike mine'l-hubsi ve'l-habâis."

"Bismillâh. Allah'ım, hususi ve umumi bütün kötülükleri bünyesinde toplayan habislerden sana sığınırım."


TUVALETTEN ÇIKARKEN;

Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) tuvaletten çıkarken şu duâyı okuyarak çıkardı:


"Elhamdü lillâhillezî ezhebe anni'l-ezâ ve âfânî..."

"Bana rahatsızlık veren şeyleri giderip, sıhhat ve afiyet hibe eden Allah'a hamd olsun."

Efendimiz tuvalet çıkışında bazan da "Gufrâneke yâ Rab" der, böyle rahatlama nimetleri karşısında İlâhî lûtfa teşekkür ederdi.

(Besmelesiz koku sürünen, şeytanlara da koku sürmüş olur.) [İbni Sünni]

(Şeytandan korunmak için, yemeğe Besmele ile başla!) [Taberani]

(Su içerken Besmele çek, bitince de, Elhamdülillah de ve üç nefeste iç!) [İbni Sünni]

(Yemeğe başlarken, Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele çekin! Başında Besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman, "Bismillahi alâ evvelihi ve ahirihi" desin!) [Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim]

(Yemeğe başlayan kimse, Bismillahi desin. Bismillah demeyi unutursa, hatırlayınca “Bismillahi evvelehü ve âhirehü” desin.) [İbni Mace]


Besmelenin Faziletini de kısaca anlatalım:

Gönülden inanarak söylemek lazım:
Saliha bir kadının, münafık ve cahil bir kocası vardı. Bu kadın " Bismillahirrahmanirrahim " diye besmele çekmeden, hiçbir işine başlamazdı. Kocası,onun bu haline kızar, kadıncağıza yapmadığı eziyeti bırakmazdı. O saliha kadın ise, kocasının eza ve cefalarına sabreder ve onun doğru yola gelmesi için Allah'a dua ederdi.
Birgün,kadının kocası iyice öfkelenmişti..Karısına yapacağı eziyet ve kötülük için bir bahane arıyor ve kendi kendine :
" Şuna bir oyun çevireyimde görsün ; bakalım onu rezil olmaktan kim kurtaracak ? " diye söylenip duruyordu. Başkalarına açıkça söyleyemediği inkarcılığı,artık bütün çirkinliğiyle,içinde dolup taşmıştı.
Hanımını çağırdı,ona bir kese altın vererek :
- Bunu iyi sakla !!! diye tenbih etti. Kadında kocasının emri üzerine hemen gitti,besmeleyi çekerek keseyi iyice sakladı. Bu arada kocasıda onu gizlice takip ediyordu. Sonra karısının haberi olmadan keseyi, karısının sakladığı yerden aldı. İçindeki altınları boşaltarak, keseyi derin bir kuyuya attı. Aradan çok geçmeden karısını çağırdı ve :
- Sana verdiğim bir kese altını hemen getir. dedi.
Kadın koştu ; keseyi sakladığı yere,
" Bismillahirrahmanirrahim " diyerek elini uzattı.
Tam o anda, Allahu Tealanın emriyle, kese kadının sakladığı yerde içindeki altınlarla beraber aynen duruyordu. Islanan keseden suları damlıyordu. Kadın kesenin neden ıslak olduğunu anlayamadı ve keseyi kocasına getirdi. Adam içi altınla dolu keseyi görünce çok şaşırdı ve karısının söylediklerinin ne kadar doğru olduğunu anladı.
Sonra karısına ;
- Sana çok zulmettim,çok canını yaktım,beni affet. diye yalvarmaya başladı. Allah'a tevbe ve istiğfar etti. İbadetlerine bağlı bir insan oldu. O günden sonra dua ve yakarışlarında hep şöyle derdi ;
- Ya Rabbi ! Bana dünyam ve ahiretim için hayırlı, Saliha bir kadını eş olarak verdiğin için,sana hakkıyle şükretmekten acizdim,beni affet Alah'ım...
O saliha kadın ise ;
- Ya Rabbi ! Sana şükürler olsun ki,duamı kabul edip kocamı salihlerden eyledin,diye dua ediyordu.
Bu hikayeden alınacak ibretler ve çıkarılacak hikmetler çoktur.Büyükler demişlerki ; " Sabrın kendisi acıdır,lakin meyvesi tatlıdır."

İbrâhim Gülşenî, bir gün talebeleriyle sohbet ediyordu. Bir ara talebeler;
-“Efendim! Allahü teâlânın ihsânı ile kabirdeki ölülerin azabda veya nîmet içinde oldukları bilinebilir mi? Duâ ederek azabda olanın azâbı kaldırılır mı?” diye sordular. İbrâhim Gülşenî de:
-“Allahü teâlânın sevdiklerinden biri bir kabre uğradığında, kabirdekinin azab içinde olduğunu gördü. Aradan bir müddet geçtikten sonra, tekrar o kabrin yanına uğradı. Kabre teveccüh ettiğinde, azâbın kaldırılmış olduğunu gördü. Hayret ederek düşünceye daldı. O sırada kendisine bir hitâb geldi. Deniyordu ki:
“Bu kabirde yatan kimsenin küçük bir çocuğu vardı. Annesi o çocuğu ilim öğrenmeye gönderdi. Çocuk Besmeleyi öğrenince, Besmelenin hürmetine babasının azâbı kaldırıldı.” Yine bunun gibi şâhid olduğum bir hâdise de şöyledir:
-Kâdı Îsâ'nın hocası Fahreddîn vefât etmişti. Kâdı Îsâ, teveccüh edince, hocasının azabda olduğunu anladı ve gelip bana durumu söyledi. Kâdı Îsâ'ya dedim ki:
-“Hocanın sende hakkı var. Hocan için sadaka ver, Kur'ân-ı kerîm okut ve rûhuna hediye eyle.” Kâdı Îsâ denilenleri yaptı. Fukarâya yemek yedirdi. Sevâbını hocasının rûhuna hediye etti. O gece Kâdı Îsâ rüyâsında hocasını gördü. Azap melekleri tekrar azab için gelmişlerdi. Tam o anda onu bir nûr kapladı. Bunu gören melekler, hemen oradan ayrıldılar. Ertesi günü rüyâsını bize tâbir ettirmek için geldi. Biz de;
-“Okuduğun Kur'ân-ı kerîm ve yaptığın hayır hasenât ona nûr oldu ve azabdan kurtuldu. Çünkü Kur'ân-ı kerîm nûrdur.” dedik.
Bunlar bize ibret olsun ki besmelesiz adım atmayalım çocuklarımıza ve eşlerimize de bunları anlatalım bu cemaate ve bütün ilim ve zikir cemaatlerine inen nurlar evlerimize,çocuklarımıza ve eşlerimize de insin hidayete vesile oluruz inşaalah...
Besmele konusu hiç bitmez...İnşaallah yine bu konuya döneriz ... 
Talebelerimin bu sayfayı satır satır yazmalarını isterim ve ezberleyip amel etmelerini Allah nasib eder inşallah....
Selametle kalın inşaallah..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı