5 Aralık 2010 Pazar

CELCELUTİYE KASİDESİ (DUASI ) ve VİDEO




Celcelutiye Kasidesi  

Celcelutiye Kasidesi ile ilgili önce Arapça metinleri resim olarak vereceğiz. Akabinde altına mealini koyup Celcelutiye Kasidesi hakkında sorulan bir soruya yanıt alıntılayacağız. Daha sonra Celcelutiye ile Risale-i Nur arasındaki bağı kurmak için bir açıklama da yer alacak.  Başlayalım;
Bismillahirrahmanirrahim

Bismillahirrahmanirrahim
1- “Bismillah ile basladim; ruhum, O’nun sayesinde o besmele içinde sakli olan çok sirlari kesfetti.”
[ Üstad Bediüzzaman Risale-i Nur'a Bismillah risalesiyle baslamistir. Ve o sayede besmelenin ve tevhidin sirlari olan Risaleler, özellikle 14. Lem'a'nin Besmele sirlari anlasilmistir. ]
2- “Ikincisinde O’nun yarattiklarinin en hayirlisi olan Hz. Muhammed’e salavat getirdim. O Muhammed ki ( dünyadan ) bütün dalalet ve yanlisliklari gidermistir.”
[ 2. Söz Hz. Muhammed'in en temel vazifesi olan hakiki iman sayesinde, bütün yanlis anlayislarin ve kötülüklerin izale edildigini göstermistir. ]
3- “Ey Ilâhim, Senin ismine dayanarak dua ettim. Hep açik olan ve gittikçe parlayan Ehad ve Bedi’ isimlerinle Sana yalvariyorum.”
[ Risale-i Nur'un 3. parçasi olan ibadet ve dua ile alakali 3. Söz bu davanin bir delilidir. Evet Allah ehadiyet tecellisiyle dua edenlerle muhatap oluyor, ve Bedi' ismiyle harika bir sekilde onlarin dualarini kabul ediyor. ]
4- “Kadîr ve sani yüce olan isminle Senden istedim. Ey güçlü ( kadîr ) Allah’im, Sen islerimi kolaylastir.”
[Dördüncü sözde, Risale-i Nur, Ism-i A'zam'in önemli bir sirrini kesfetmistir; ibadet, dua ve namazin ahiret ile iliskisini ispat etmistir. Ebedî ahiret yolculugunun ve o yolculuk içindeki islerin nasil kolaylasacagini göstermistir. ]
5- “Ey Hayy ve Kayyûm olan Allah’im, daima, umut ederek Sana yalvariyorum. Ehad ve Bedi’ isimlerini sefaatçi yaparak yüksek sesle bagirip Sana yalvariyorum.”
[ Takva ve ibadet ile alakali olan 5. Sözün de 3. Söz gibi, bu sirri kesfettigi görünüyor. Evet Hayy, Kayyûm, Bedi', Ehad isimlerinin imtihan ve egitim meydani olan su dünya hayatiyla ne kadar çok alakadar oldugu idrak edilebilir.]
6- “Denizin ortasina vurulan kiliç gibi olan isimlerinle ey yaratanlarin en hayirlisi olan Allah’im; hadiseleri yönlendiren, savas ve barisi saglayan isimlerinle Sana yalvariyorum ki, bu fitne atesi söndürülsün!”
[ Böyle bir dua, Risale-i Nur'un basina gelen fitne ateslerini hatirlatiyor. Çünkü Risale-i Nur'un davasi mal ve cani satip, Allah ugruna hizmet etmektir. Bu da imtihan gerektiriyor, bu da nefis ve hevânin devrede olmasini gerektiriyor. Bu 6. beytin genis izahi için 6. Söz'e bakiniz ki, nefsin atesinden kurtulasiniz! ]
7- “Ey Ilâhim, her derde, her ise âninda müdahale eden ve süratli bir sekilde icabet eden Allah, Ehad ve Bedi’ isimlerinle sana yalvariyorum.”
8- “Ki kalbin hayatini canlandirasin, yani ondaki kirleri gideresin. Kayyûmiyetinle onu ayakta tutasin, o kayyûmiyet sirri onda hep var kalsin, ve daima parlasin.”
[ 7. Söz dua, ibadet ve esmanin tilsimlari hakkindadir. 8. Söz de kalbin, bedbinlik gibi kirlerden arinmasini ve Allah'in ihyasiyla ebedî bir hayati hak etmesini anlatiyor. Demek bu iki söz bu iki fikrayi serh ediyorlar. Onun için fazla söze gerek yoktur. ]
9- “Bu Hayy ve Kayyûm nûrunun çok simseklerinden bir ziya üzerime parladi, yüzüme ( kalbime ) bir parilti geldi ve simsek çakti.”
[Böyle bir nûrun ve ziyânin ve manevi parildamanin pratik bir numunesi için, manevi inkisaflarin bir tatbikati olan 9. Sözü bir kere okuyun, bu beytin manasini yasayin!]
10- “Ve kalbimin üzerine rahmet saganaklari döküldü. Kerîm olan, Mevlâ’miz Allah’in hikmetiyle… Ve bu sekilde, bu rahmet, hikmet, kerem hakikatleri konustular.”
[ Rahmet-i Ilâhiye'nin bir eseri olan ve o rahmet, hikmet, kerem kapisindan hasri isbat eden 10. Söz, o kadar güçlü bir sekilde bu 10. beytin tefsiri oluyor ki; baska izaha gerek kalmiyor.
"Rabbinin Rahmet eserlerine bak; nasil yeryüzünü ölümünden sonra diriltiyor. Iste bunu yapan ölüleri de diriltendir, O her seye gücü yetendir." ]
11- “Bundan sonra her yönden Nurlar beni kusatti. Ve büyük olan sahibimiz Allah’in hasmeti, bizi yüceltti.”
12- “Allah’im Seni tenzih ederim, Sen yaratanlarin en hayirlisisin. Ve çok mükemmel bir sekilde çok çok yaratansin ve biat ( andlasma ) yapanlarin en iyisisin!”
[ Bu Küçük Sözlerin altyapi hazirligindan sonra, Risale-i Nur'un inkisafi ve telifi açildikça açildi, çok nurlar özellikle 12. Sözün Esasâti gibi gerçekler Üstad'i kusatti. Üstad büyük bir sekilde yüceldi, motive oldu, o dönemdeki yikintilarin anlamsiz olmadigini anladi. Ve büyük yeni bir olusumun esiginde oldugunu anladi. Ve ilk hizmet andlasmasini Allah ile yapti... Allah'in çok özel tecellileriyle, bu hizmetin Sahs-i Manevisini yaratmasini diledi. Ve basarmak için bundan sonra gelen beyitlerle dua etmeye basladi.
Nitekim, bundan sonra üslup degisiyor. Buraya kadar, geçmis zaman kipi ile dua iken bundan sonra gelecek zaman kipi kullaniliyor... Bu sirri bilmeyen mütercimler, bu geçen 12 beyti de genis ve gelecek zaman kipi ile ifade etmislerdir. ]
13- “Allah’im, beni maksadima ulastir, bütün ihtiyaçlarimi gider. Hece harfleri seklinde toplanan Hurûf-u Mukattaa hakki için…”
14- “Muskama emanet olarak birakilan harflerin sirri hürmetine; Isimlerinin nûrunun parlakligi hürmetine; yüce olan Ruhlarin hürmetine;”
15- “Bana nurlardan parlak bir feyiz akit; üzerime gelsin, Nûr isminle kalbimin ölülügünü dirilt!”
16- “Ey Allah’im, bana bir heybet ve celâl giydir. Düsmanlarin ellerini ilim sayesinde benden uzaklastir.”
[ 16. Mektup, bu beytin gerçeklesmis bir delilidir. ]
17- “Allah’im, benimle her nevi düsman ve kiskançlik arasina perde koy, yüce olan ve barisi saglayan Kadîr ve Azîz isimlerinin hürmetine!”
18- “Tecelli etmekte olan Celâl ve büyüklügünün nûruyla; Merhamet ve Sefkatinle; çok çok bereketli olan Kuddüs isminle, Sen bu karanliklari aydinliga çevir.”
19- “Ey bu milletin Rabbi olan Allah’im, Sen Nûr ile ihtiyacimi yerine getir. Öyle bir Nûr ki, tecellisi seri olur. Ve hemen is biter.”
[ 12 saatte yazilan 19. Mektup bu duanin bir kabul edilisidir. ]
20- “Her bir peygamberini bir Ism-i A’zam’a mazhar edip onlari mucizelerle muvaffak ettigin gibi, Sen Kâfi isminle islerimi kolaylastir.”
( Mucize degil de Sen bana yetersin! )
21- “Ey yüce büyüklük Sahibi, Sen sadece bana ( ilmî ) bir keramet ver; ilim esrari bana açilsin çünkü Sen bütün akillarin ve zekâlarin sahibisin. Onlar ancak Seninle açiliyorlar.”
[ Burada " Halîm " kelimesi sefkatli manasindan ziyade akli, zekâyi hikmet dairesinde kullanan ve taskinliklara yol vermeyen zat demektir. Ki Araplar böyle kisilere akilli ( hikmetli ) manasinda " Halîm " derler.
Bu hakikat Sabûr isminin bir nevî tecellisidir. Ki, sabirla ilgili 21. Söze bakabilirsiniz. ]
22- “Beni her türlü korku ve siddetten kurtar; esprisi, kesin olan, hikmetli bilimsel ve kusatici bir söz ile…”
[ Üstadi dinsizlerden kurtaran 22. Söze ve onu düsmanlarindan kurtaran 22. Lem'a'ya bakiniz! ]
23- “Ey Celâl Sahibi Allah’im, beni ” kün ” kef’ i ile koru, ey heybetten ve basarisizliktan dolayi kirilan kirik kalbleri tamir eden ve onlari canlandiran Allah’im!”
[ Eski Said hayati Üstad için bir hayal kirikligi idi. Fakat bir gecede " Ol " emriyle Yeni Said oldu, kirik kalbi tamir edildi. Ve yeniden canlandi. Yahya oldu. 38 sene dine yeniden hizmet etti. Bakiniz 23. Söz. ]
24- “Bana ( ilimden ) bir deniz ver, ve o denizin karasinin en hayirli kismini bana nasip et; çünkü Sen benim siginagimsin, ve bütün sikintilar, ancak Seninle gider…”
25- “Ve üzerime rizki rahmet seli gibi yagdir. Çünkü insanlar azsa da Sen onlarin umudusun.”
26- “Sen düsmanlarimizi sagir, dilsiz ve kör et; ( bizim ne yaptigimizi bilmesinler… ) Ey güçlü Allah’im, Sen Celâl ve büyüklügünle Onlari kekeme eyle!” ( Millete yanlisi anlatmasinlar! )
27- “Alîm ve Ganî isimlerinle beraber Kudretinin dairesinde, Ism-i A’zam’inla yanlis yapmaktan korundum.”
[ Evet zaman ve zemine göre olan, Üstad'in içtihadlari dogru çikmistir. Eger onlardan yanlis çikarimlar yapilmazsa…]
28- “Bütün insanlarin kalblerini üzerime cevir. Ve Selâm isminin hürmetine bana onlardan bir kabul duygusu nasip et!”
[ Salât ve selâmin sirlari için 28. Lem'a'ya ve 28. Mektubun bir kismina bakabilirsiniz! ]
29- “Ya Ilâhî islerimi kolaylastir, ve bize izzet ve yücelik ver. Alî ve A’lâ isimlerinin hürmetine!…”
30- “Ve üstümüze örtünü sarkitiver; kalblerimize sifa ver; Sen, korkulardan dolayi hastalanan kalblere sifanin ta kendisisin!”
31- “Ey Allah’im, bütün çalismalarimizi bize bereketli kil, ve her seyi kolaylastiran “Hû” isminle bütün zorluk dügümlerini çöz!”
32- “Ey Ilâhî, Allah, Hû, Hêyra’l-Hêlikîn isimlerinle; ve bütün riziklarin, güzelliklerin onun cömertlik hazinesinden gelisip gelen Cevad isminle Sana yalvariyorum.”
33- “Senin gücünle, her yönden gelen bütün düsmanlari reddediyoruz, geri gönderiyoruz! Ve Sen Ism-i A’zam’inla, uzaktan onlara vurup, onlari dagitiyorsun!”
34- “Ya Rabbi, ya Ze’l-Celâl Allah’im, çöl kelerinin gelip kendisine sikayette bulundugu, Hz. Muhammed hürmetine Sen o düsmanlarimizi rahmetinden mahrum et!” ( Onlari basarisiz kil! )
35- “Ya Ilâhî, umudum Sensin, efendim Sensin; eger bana tam isabet edecek bir ok atmak istemislerse, Sen onlarin okunu yamult!” ( Onlara dönsün! )
36- “Ya Rabbi, kesin olan iraden ile bütün zarar verenlerin tuzaklarini ve içlerinde sakladiklari kinlerini benden çevir.”
37- “Ey kendilerinden dilekte bulunulanlarin en hayirlisi, ve ihsan edenlerin en hayirlisi; ey umut edilenlerin en hayirlisi, Sen gelmis geçmis bu ümmete rahmet eyle!” ( Onlari basarili kil! )
38- “Ismi Nûr ve güzellik olan yildizimi parlat; günler ve çaglar boyunca, ey sürekli parlayan Nûr olan Allah’im!”
39- “Senin Allah, Ehad, ……, Celâl, Celîl, Bedi’, ………, isimlerin hep parlamaktadirlar.”
40- “Bütün dualara kesin cevap veren isimlerini sayarak……….”
“O isimlerinin ortaya çikip parlamasiyla çevrenin bereketiyle…..”
41- “Nûr lambasi, tutusturuluyor, gizlice açiklaniyor. Lambalarin lambasi tutusturuluyor, gizlice aydinlaniyor.”
[ Bakiniz 28. Lem'a, Yeni Asya Yayinlari ]
42- “Celâl ve Hêlik isimlerinin nûruyla; ve kibriyanla; çok bereketli olan Kuddüs ismiyle; bu fitne atesi söndürüldü.”
43- “Allah, Hû, Samed, Cebbar, Kahhar isimleriyle ve savas deniziyle yükselen düsmanlik atesi söndürülecektir.”
44- “Allah, Hak, ……, Cemîl, Vedûd ve Mucîb, ………. isimlerinin hürmetine…….”
45- “Mürîd, Cemîl, Zâhir isminle taksim edilen; yüce ve yüceltilen ayetlerin ( ve tefsirlerinin ) sani hürmetine…….”
46- “……….”
47- “……….”
48- “………..” (1)
[ Bu üç beytin genis izahi için Üstad Bediüzzaman bastan sona kadar, 8. Sua' Risalesini telif etmistir. Burada nasil bir Mucize-i Aleviye oldugunu göstermistir.
Bu isimlerin meali hiç kimse tarafindan tam bilinmis degildir. Fakat tertip, telmih ve kelime isaretleriyle Risale-i Nur'a baktigi kesin bir hakikat gibidir. ]
49- “Selâm isminle duami kabul et, ve benimle beraber ol; düsmanlara karsi bana Sen kâfi gel; çünkü onlar çok azdilar.”
50- “Ey yüceler yücesi, Sen gerçekten yücesin; Sen gerçek Haksin, diger isler sadece araya giren bir rüzgar esintisi gibidir.”
51- “Senin dergahina gelen ve iltica eden bütün havl ( kasdî güç ) ve siddetli saldiri, ancak Seninledir ve Senin bu kuvvetinle ancak zulmet dagilir.”
52- “Tâhâ, Yâsîn ve Tâsîn ile bizim için ol, mutlulugumuz için Tâ Sîn Mîm ile bize dön!”
53- “Kâf Hâ Yâ Ayn ve Sadlariyla; bizi kusatan her kötü gözden korunuruz!”
54- “Hâ Mîm, Ayn sonra Sîn ve Kaflariyla; Selâm isminle her nevi kötülükten korunuruz!”
55- “Kaf ve Nûn ve onlardan sonraki Hâ Mîm ile yine korunuruz, Ve Duhan suresinde saglam bir sir vardir.”
56- “Elif Lam ile ve Nîsâ sûresiyle, ve Mâide ukùduyla; En’âm ve Nûr surelerinde bir nur parlamistir.”
57- “Elif Lâm sonra peslerindeki “Ra” sirriyla; Nûr isminle bütün ( süflî ) ruhanilerin üstüne çiktim.”
58- “Elif Lam sonra Mîm ve Ra’si ile Ruhlarin mecmaina yükseldim. Fakat gerçek Ruh çok yücedir.”
59- “Kitabin ( Kur’an’in ) bütün Hâ Mîm’ lerinin sirriyla üzerime Nûr isminin fazli aksin, ey bölümlere ayrilmis Nûr!”
60- “Amme, Abese, Nâziat ve Târik sûrelerinle Ve’s-semâ-i Zâti’l-Burûc ve Zilzal sûrelerinde…..”
61- “Tebâreke, sonra Nûn sonra Seele Sâil sûreleri hürmetine. Hümeze, Ve’s-semsi Küvvirat surelerinde………”
62- “Ve’z-zâriyât-i zerven, Ve’n-necmi izâ hevâ, Veikterabet sûreleriyle bana isler yakinlastirildi.”
[ Buralarda konu ve sira ile 30. Söz'e, 32. Söz'e, 29. Söz'e vesaire Risalelere isaret vardir. 8. Sua'ya bakiniz! ]
63- “Bütün Kur’an sûrelerinin içinde hizip ve ayet olarak, okuyanin okudugu ve manen nâzil oldugu kadar sirlar vardir.”
[ 8. Sua'ya bakiniz ]
64- “Iste ey Allah’im, Senin fazlinla bu sekilde yazdirdigin üstün kitaplar hürmetine Sana yalvariyorum.”
65- ( Mealen ) “Rahman ve Rahim isminin tecellisiyle yeni ve harika olarak Esmâ-i Hüsnâ’na dayanilarak yazilmislar, ve Hakîm ismiyle taksim edilmisler.”
66- “……….. Senin Esmâ-i Hüsnâ’n sirriyla fetih ve nasri ( ilâhî yardimi ) süratli netice verirler.”
67- “Kibriya ve Hâkimiyetinin nuruyla ey efendim; ve Âyetü’l-Kübra ile beni ani felaketlerden emin kil!”
68- “Ey Ilâhim, zuhûr ve kemalâtinin hakki için ve bu sekilde odaklanan Esmâ-i Hüsnâ’n ile beni daginikliktan kurtar…”
70- “Bunlar Nûr harfleridir. Yüce ve yüksektirler. Asâ-yi Mûsa ismiyle de karanlik dagildi.”
71- “Ya Rabbi onun sirriyla Sana yalvariyorum. Gayet zillet içindeki birinin yalvarisiyla… Ki; onunla insanlar hidayet buluyor…”
72- “Bu manadaki bütün kelimelerin san ve serefi, üstünlügü vardir. Günler ve çaglar devam ettikçe; ya Rabbi Sen sefkat et!”
73- “Ya Rabbi, gerçekten ben Seni çagirdim; bütün ayetlerle ve ayetlerin içindekileriyle Sana yalvardim!”
74- “Iste bütün bunlar nur kelimeleridir, onlarin özelliklerini topla. Ve manalarini tahkik et; bütün hayir onlarla tamamlanir…”
75- “Iste ya Rabbi, bana musahhar bir yardimciyi daima hazir et: Allah’in ifriti; onunla bütün sikintilarim gider…”
76- “O ifrit içinde bana itaat eden bir hizmetkari musahhar kil; Fatiha ve pesinde gelen Kur’an hurufâti hürmetine…”
77- “Iste ya Rabbi, Senin o Ism-i A’zam’inla Sana yalvariyorum ki; onunla dua edildigi zaman bütün isler kolaylasir.”
78- “Ya Ilâhî, Sen zayifligima aci, zellelerimi bagisla; o dua sayesinde ki, bütün peygamberler onlarla dua etmis ve yalvarmistir…”
79- “Ey Hêlikim, ey Efendim, ihtiyacimi kaza et. Ya Rabbi bütün islerim Sana teslimdir…”
80- “Ya Rabbi, Hz. Muhammed’in sana olan yakinligiyla ( velayetiyle ) sana yalvariyorum; ve Onda birlesen Esmâ-i Hüsnâ’n ile Sana yalvariyorum.”
81- “Sen cömertliginle, af ve safhinla tevbelerimizi kabul etmekle miskin olan kuluna muamele et; beni kötü bakislardan koru!”
82- “Beni hayra, dogruluga ve takvaya muvaffak eyle; ve yüksek cemaat ile Firdevs Cennetine yerlestir.”
83- “Hayatimda ve öldükten sonra, ve kabrin karanliklarini üstümden atip, nuru görünce bana sefkatle muamele et.”
84- “Ve hasirde ya Ilâhî amel defterimi beyaz kil; eger tartilarim hafif gelirse Sen onlari agirlastir.”
85- “Beni hizla Sirat sinirindan geçir. Beni atesin ( Cehennemin ) ve içindekilerin sicakligindan koru!”
86- “Ve isledigim bütün günahlarda bana müsamaha göster. Çok çok kabarik olsa da benim bütün günahlarimi affet…”
(…………………………………………⠀?………………………………………..)
87- “Iste ey sani yüce Ism-i A’zam’i tasiyan! Sen tehlikeli bütün durumlardan kurtulacaksin, sonunda selamete ereceksin.”
88- “Dövüs, çekinme; savas, korkma; vahsilerle mamur olmus bütün her yere bas!”
89- “Karsila, kaçma; diledigin her düsmanla mücadele et; her yeri kusatmis olsalar da krallarin siddetinden korkma!”
90- “Korkacagin bir yilan olmayacak; görecegin bir akrep olmayacak; ve sallanarak sana gelen bir arslan olmayacak!”
91- “Kiliçtan korkma, hançerin darbesinden korkma, mizraklardan korkma, ve oklarin serrinden de korkma!”
92- “Iste bunu okuyanin mükâfâti Zât-i Ahmediye’nin sefaatidir. Ve cennetlerde saf olmus hurilerle beraber hasrolacaktir.”
93- “Ve bil ki, Hz. Muhammed Mustafa peygamberlerin en hayirlisidir. Ve Allah’in daginik ( çesit çesit ) yaratiklarinin en üstünüdür.”
94- “Her ihtiyacin aninda O’nun ( A.S.M ) makamini kendine sefaatçi yap; Ondan iste ki zulümden ve azginlardan kurtulasin…”
95- “Ya Rabbi, her gün ve her saat, her nesne hareket ettikçe, Sen, seçkin olan Hz. Muhammed Mustafa’ya salât ve rahmet indir.”
96- “Sen o Seçkine ve bütün ailesine salât indir; yer bitkileri ve rüzgarin esintileri kadar.”
97- “Yeri ve gögü dolduran bir salât ile Ona salavât indir. Parlayan gök gürlemeleriyle beraber, yagan bulutlarin yagmuru kadar…”
98- “Ey Muhammed ( A.S.M ), bizzat Allah ve meleklerinin sana salât ve selam etmesi Sana yeter.”
99- “Sen de daima, yalvararak O’na selam ve baris elini uzat. Günes dogup günler ve çaglar geçtikçe…”
100- “Hasim ailesinden temiz olanlara da selam et. Hacilarin hac edip verdikleri selam sayisinca…”
101- “Ya Ilâhî Ömer ile beraber Ebu Bekir’den razi ol; sâbit-kadem olan Haydar ile beraber Osman’dan da razi ol:”
102- “Ve böylece bütün Âl ve Ashaptan da razi ol, Evliya, Salihler ve içlerinde barinanlardan da razi ol…”
103- “Bu Hz. Muhammed’in amcasinin oglu olan Ali’nin makalesidir. Yaratiklarla ilgili bütün bilgi sirlari ve gizli bilgiler onda toplanmistir.”

————————————–

Celcelûtiye, Süryanîce “bedî” demektir. Resûl-i Ekrem Efendimize (asm) Hazret-i Cebrâil (as) tarafından indirilen ve içinde İsm-i Azam’ı da taşıyan yüksek mânâlar, Hazret-i Ali (ra) tarafından Celcelûtiye adıyla ve cifir ilmine göre bir çok tarih de düşürülerek Süryanî diliyle nazmedilmiş ve kaside haline getirilmiştir. Yüksek ve tesirli bir duâdır. Bir isimler hazinesidir. Allah’ın rahmetine vesile olması hasebiyle bir rahmet hazinesi veya bir Cennet hazinesi demek de mümkündür. Allah’ın en büyük ismi olan İsm-i Azam bu duânın içerisinde gizlenmiş olduğundan, bu duâyı okuyarak Allah’a sığınan kimsenin, dünya ve âhiret işlerinde çok kolaylıklar ve bereketler göreceği müjdelenmiştir.
İmam-ı Gazalî Hazretleri nakleder ki: Cebrâil Aleyhisselâm Peygamber Efendimize (asm) dedi ki:
“Yâ Muhammed! Rabb’in sana selâm ediyor ve selâmın en mükerremini sana tahsis buyuruyor. Sana bu hediyeyi ihsan buyurdu.”
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm):
“Ey kardeşim Cebrail! Bu hediye nedir?” dedi.
Cebrail Aleyhisselâm:
“Bu hediye, içinde İsm-i Azam ile en kapsamlı kasem bulunan büyük duâdır” diye cevap verdi.
Peygamber Efendimiz (asm):
“Ey kardeşim Cebrâil! Bu duânın adı nedir? Keyfiyeti nasıldır?” diye sordu.
Cebrâil Aleyhisselâm dedi ki:
“Yâ Muhammed! Bu duânın adı Bedî’dir (Celcelûtiye). İçinde en yüksek kasem ve İsm-i Azam vardır. O İsm-i Azam ki:
1- Arş-ı Alâ’nın kenarına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, Allah’ın arşını taşıyan melekler bu arşı kaldıramazlardı! 
2- Güneşin kalbine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, güneşin ışığı ve nûru olmazdı!
3- Ay’ın kalbine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, ay ışık veremezdi. 
4- Cebrâil Aleyhisselâm’ın kanadına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, Hazret-i Cebrâil yeryüzüne inemez, semaya çıkamazdı!
5- Mîkâil Aleyhisselâm’ın başına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı yağmurlar ve damlalar ona itaat etmezlerdi.
6- İsrâfîl Aleyhisselâm’ın alnına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı sur üfleyemezdi. 
7- Azrâîl Aleyhisselâm’ın elinin üzerine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, mahlûkâtın canlarını alamazdı.
8- Yedi kat göklere yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı gökler yükselemezdi.
9- Yedi kat yerlere yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, yedi kat yerler, şimdi olduğu gibi sâbit olmazdı! Bu ismi Âdem Aleyhisselâm okumuştur!”1
İsm-i Azam’ı içinde saklayan ve Celcelûtiye’ye kaynaklık eden yüksek mânâların, yeşil bir atlas üzerinde yazılı olarak Cebrâil Aleyhisselâm tarafından Peygamber Efendimiz’e (asm) semâdan indirildiği nakledilir.
Hazret-i Ali radiyallahü anh demiştir ki:
“Ben Cebrâil’in şahsını gökkuşağı sûretinde gördüm. Sesini işittim. Sahifeyi aldım. Bu isimleri içinde buldum!”2
Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin, “İsm-i Azam veya İsm-i Azamın altı nuru” unvânıyla Otuzuncu Lem’a’da açıkladığı ve Hazret-i Ali (ra) için birer İsm-i Azam olduğunu beyan buyurduğu Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl ve Kuddûs isimlerinin Celcelûtiye’de geçen İsm-i Azam’dan olduğunu On Sekizinci Lem’anın satır aralarından çıkarmak mümkündür.3
Celcelûtiye’nin cifir ilmiyle haber verdiği bir çok gizli işâretin Risâle-i Nûr’da ortaya çıkmış olması, mânâsı olan Bedî isminin Risâle-i Nûr müellifinin ismiyle bağdaşması, Risâle-i Nûr’un Hakîm, Rahîm ve Nûr isimleriyle birlikte Bedî ismine de mahzar olması4, bir çok beytinin açıktan Risâle-i Nûr’dan bahsetmesi ve Risâle-i Nûr’u haber vermesi, vahiy kaynaklı Celcelûtiye’nin mânâ ve müjdelerinin, asrımızda Risâle-i Nûr’da ortaya çıktığını gösterir.
Risâle-i Nûr Müellifi Bedîüzzaman Hazretleri, Yirmi Sekizinci Lem’a’da Hazret-i Ali (ra) ile mânâ âleminde yaptığı bir konuşmadan bahseder. Hazret-i Ali’ye (ra):
“Ercûze’nde benden bahisle ‘Kendini muhafaza et’ demişsin. Hem tam vaktinde emrinizi gördük. Fakat, maatteessüf, kendimizi muhafaza edemedik. Bu belâya düştük. Şahsımdan binler defa daha ehemmiyetli olan Risâle-i Nûr’dan bahis ve işâretin yok mu?” diye sorar.
Hazret-i Ali radiyallahü anh şöyle cevap verir:
“Yalnız işâret değil; belki Celcelûtiye’mde tasrih ediyorum. (Açıkça bahsediyorum.)”
Üstad hazretleri bu soru-cevaptan sonra, Hazret-i Ali’nin kasidelerinden en meşhuru ve en esrarlısı olan Celcelûtiye kasidesinde; “Sirâcü’n-Nûr (Risâle-i Nûr) gizli olarak yakılır ve aydınlatır! Kandiller kandili gizli olarak tutuşturulur. O da her tarafı aydınlatır!” fıkrâsını bulduğunu, bu fıkranın açıktan ve ismiyle Risâle-i Nûr’dan bahsettiğini kaydeder.5
KAYNAKLAR
1- İmam-ı Gazâlî, Celcelûtiye, s.5,6.
2- Lem’alar, Y.A.N., 2001, s. 193.
3- A.g.e., 193, 198.
4- Lem’alar, Y.A.N., 2001, s. 326; Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 107.
5- A.g.e., s. 324.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Boşanma Hakkında Detaylı Bilgiler