Ölüm Elçisi
Kurtubi'nin dediğine göre, rivayette gelmiştir ki, bâzı Peygani-berler (Aleyhim salatü ve's-selâm) ölüm meleğine şöyle demişler
— Senin hiç elçin yok mu? Önceden onu gönderip taki İnsanlar senden sakınsınlar.
Melek,
— Vallahi çok elçilerim var. İlletler, hastalıklar, ihtiyarlık, yaşlılık, göz ve kulağın bozulması hep benim elçilerimdirler. Bunlar birisinde bulunup da, ölümü hatırlamazsa, ruhunu aldığımda ona şöyle seslenirim:
«Sana elçi üstüne elçi, uyarıcı üstüne uyarıcı göndermedim mi? İşte ben, o elçiyim ki benden sonra elçi sana gelmeyecektir ve benden sonra seni uyaran olmayacaktır.
Ebû Nuaym, Hilye'de, Mücahid'den rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir:
«Bütün hastalıklarda, ölüm meleğinin elçisi bulunur, ta kulun hastalandığı son hastalıkta, ölüm meleği (Aleyhisselam) gelir. Şöyr le der:
«Sana elçi üstünde elçi, uyarıcı üstünde uyarıcı geldiler, hiç birine ehemmiyet vermedin. İşte şimdi, senin izini dünyadan kesecek bir elci geldi...»
Buhari, Ebû Hüreyre'den (Radiyallahu anh) rivayet ettiğine göre Resûlüllah (SallaUâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Allah Ömrünü ertelettiği her insanı mazur görür. Fakat o insan altmış yaşma ulaşınca Allah artık yeter, der.» [1]
[1] İmam Celaleddin Es-Suyuti, Kabir Alemi, Kahraman Yayınları: 59.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder