HZ. ÖMER (R.A)'DAN TAVSİYELER
Hz. Ömer (r.a.)[23] Diyor ki:
-İnsanların en cahili, ahiretini başkasının dünyası için satandır.
-Çok konuşan çok yanılır. Çok gülenin heybeti ve hayası azalır.
-Şükür nimeti artırır.
-Doğruluk her ne kadar seni öldürse bile ondan ayrılma.
-Bana ayıplarımı söyleyen kimse Allah'ın rahmetine kavuşsun.
-Komşusu, akrabası ve arkadaşı tarafından iyi denen kimse gerçekten iyidir.
-Her gün, falanca öldü denilir. Bir gün gelecek, Ömer öldü, denilecek.
-İyiliğin şerefi çabuk yapılmasındandır.
-Kötülüğü bilmeyen onun tuzağına düşer.
-İnsanlar seni kendinle ilgilenmekten alıkoymasın. Çünkü durumundan onlar değil sonunda sen sorumlu olacaksın.
-Gündüzleri boş geçirme. Çünkü işlediğin amellerin kaydediliyor. Bir kötülük yaptığında hemen iyilik yap. Çünkü işlediğin amellerin kaydediliyor. Bir kötülük yaptığında hemen iyilik yap. Çünkü yapılmış olan bir günah için hemen iyilik yapmaktan daha iyi bir şey görmüyorum.
-Sana kötülük yapanlardan uzak dur. Az bulsan da salih kimseleri dost edin.
-Sana gerçek belli oluncaya kadar, Müslüman kardeşinin işini en güzel şekilde yorumla. Bir Müslüman’ın ağzından çıkan bir sözü hayra yorma ihtimali bulunduğu sürece kötüye yorumlama.
-Kendini suçlamalara açık tutan kimse, zanla kendine kötü diyenleri kınamasın. Sırrı gizleyen kimsenin elinde serbest hareket etme imkânı vardır.
-Kendileriyle yaşayacağın doğru arkadaşlar edin. Çünkü onlar rahatlıkta ziynet, sıkıntılı anında hazırlıktır.
-Seni ilgilendirmeyen işlere karışma.
-Olmayan şeyler hakkında soru sorma. Çünkü boş şeyle meşgul olmuş olursun.
-Senin kurtuluşunu istemeyenden bir ihtiyacını talep etme.
-Yalan yemin etmeyi önemsiz görme; Allah seni helak eder.
-Kötülüklerini öğrenmemek için kötülerle arkadaşlık etme.
-Düşmanından uzak dur.
-Güvenilmeyen arkadaşından sakın.
-Allah'tan korkandan başka güvenilir kimse yoktur.
-Kabirlerde huşu içinde ol.
-İbadet anında tevazu içinde ol.
-Günahtan korun.
-İşlerinde de Allah'tan korkanlarla istişare et
-Allah (cc) şöyle buyuruyor:
“Ve insanlardan ve yürür hayvanlardan ve davarlardan da böylece renkleri muhtelif olanlar (vardır) ve Allah'tan kulları arasında da ancak ilim sahipleri olanlar korkar. Şüphe yok ki, Allah galiptir, yarlığayıcıdır.”[24]
-Erkekler ve Kadınlar üç gruptur:
-Üç grup kadın şunlardır:
-Dindar, iffetli, yumuşak, sevimli ve doğurgan kadınlar. Bunlar kocasının zararına çalışmaz, sıkıntılı günlerinde yardımcı olur. Bunları çok az bulursun.
-Sadece bir kap olan kadınlar. Bunlar çocuk doğurmaktan başka işe yaramazlar. Bir de kocasının boynuna bir bukağı gibi olan kadınlar. Allah bunları dilediğinin boynuna geçirir. Dilediği zaman da çıkarır.
-Üç grup erkek ise şunlardır:
İffetli, yumuşak, görüş sahibi ve kendisine danışılabilecek olanlar. Bunlar başlarına bir iş geldiğinde kendi akıllarıyla onu hallederler.
İkincisi, herhangi bir görüş sahibi olmayan erkeklerdir. Bunlar, başlarına bir iş geldiğinde meseleyi görüşü yerinde olan ve danışılacak kimseye ileterek hallederler.
Üçüncüsü ise görüşü olmayan ve şaşkın kimselerdir. Bunlar da herhangi bir yol gösterene de itaat etmeyen erkeklerdir.
-Çok gülenin heybeti azalır.
-Mizah yapan hafife alınır.
-Çok konuşanın hatası da çok olur.
-Hatası çok olanın hayası azalır.
-Hayası az olanın utanması az olur.
-Utanması az olanın da kalbi ölür.
-Allah'ın, batılı onu terk ederek öldüren; hakkı da zikretmek suretiyle dirilten kulları vardır.
-Bunlar iyiliğe yöneltildiklerinde rağbet ederler, kötülükten sakındırıldıklarında da sakınırlar.
-Korkarlar, emin olmazlar. Gözleriyle görmedikleri halde yakinen inanırlar.
-Korku onları ihlaslı yapar. Ebedi olan için faniyi terk ederler.
-Haya onlar için nimet, ölüm bir şereftir. Hurilerle evlendirilirler, ölümsüz gençler onlara hizmet ederler.
-Kitaplarla ve ilimle dolunuz, ilim pınarı olunuz. Allah'tan her gün rızkınızı isteyiniz.
-Tevbe edenlerle oturunuz. Çünkü onlar kalbi en yumuşak olanlardır.
-Allah'tan korkan intikam almaz. Takva sahibi olan günah işleyemez.
-İnsanlara karşı insaflı olanlar işinde başarılı olur. İbadet edince aşağılanmaz. İyiliğe, günahla yücelmeden daha yakındır.
-Kişinin şerefi takvasıdır. Soyu dini, insanlığı da ahlâkıdır.
-Sen, Farslı, Acemli ve Nabat’lı birinden daha hayırlı değilsin. Üstünlük ancak takva iledir.
-Hikmet yaş büyüklüğünde değildir. Ancak o, Allah'ın dilediğine verdiği bir ihsanıdır.
-Aşağılık ve kötülenen önemsiz işlerden sakın."[25]
KAYNAKLARIM
[23] Hz. ÖMER BİN HATTÂB (r.a):
Eshâb-ı kirâmın en büyüklerinden, Aşere-i mübeşşeredendir. Resûlullahın ikinci halîfesidir. Dokuzuncu dedesi olan Kâ'b, Resûlullahın yedinci babasıdır. Annesi Hanteme bint-i Hişâm, Ebû Cehil’in kız kardeşi idi. Hicretten kırk sene önce doğdu. Kureyşin büyüklerinden idi. Çok güzel konuşurdu. Önce Resûlullaha düşman idi.
Hz.Ömer(r.a) Dörtbinden ziyâde câmi, mescid yapıldı. Kendi de Şâm’a geldi. Her sene hac yaptı. On buçuk sene ve yedi gün, dünyada hiç görülmemiş bir adalet ile halîfelik yaptı. 23. yıl zilhiccesinde, bir sabah namazına giderken, Mugîre-tebni Şu'be hazretlerinin kölesi Ebû Lü'lü' Firuz tarafından bıçakla karnına vurularak yirmidört saat sonra, 63 yaşında şehit oldu. Hucre-i saadete defnedildi. (İbnül-Esîr, Üsdül-Ğâbe, Kahire 1970, IV,146; H. İbrahim Hasan, Tarihul-İslâm, Mısır 1979, I, 210; Suyûtî, Tarihul-Hulefâ, Beyrut 1986, 123; İbnul-Hacer el-Askalânî, el-İsâbe fi Temyîzi's-Sahâbe, Bağdat t.y., II, 518; Şibli Numanî, Bütün yönleriyle Hz. Ömer ve Devlet İdaresi, Terc. Talip Yasar Alp, İstanbul t.y., I, 285-286; hmed en-Nedvi, Asrı Saadet, Terc. Ali Genceli, İstanbul 1985, I, 317; Hassan Hallâk, Dırâsât fî Tarihil-Hadâretil-İslamiye, Beyrut 1979, 13-15.
[24] Fatır,35/28.
[25] H. İbrahim Hasan, Tarihul-İslâm, Mısır 1979, I, 210; İbn Sa'd, Tabakatu'l Kübra, II, 268-269; İbnul-Hacer el-Askalânî, el-İsâbe fi Temyîzi's-Sahâbe, Bağdat t.y., II, 518;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder