SAVUNMASI SAĞLAM ANNE RAHMİ


SAVUNMASI SAĞLAM ANNE RAHMİ
أَلَمْ نَخْلُقْكُمْ مِنْ مَاءٍ مَهِينٍفَجَعَلْنَاهُ فِي قَرَارٍ مَكِينٍإِلَىٰ قَدَرٍ مَعْلُومٍفَقَدَرْنَا فَنِعْمَ الْقَادِرُونَ
Sizi basbayağı bir sudan yaratmadık mı? Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Belli bir süreye kadar; İşte (buna) güç yetirdik. Demek ki, Biz ne güzel güç yetirenleriz. (Mürselat Suresi, 20-23)
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ سُلَالَةٍ مِنْ طِينٍثُمَّ جَعَلْنَاهُ نُطْفَةً فِي قَرَارٍ مَكِينٍثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًا ثُمَّ أَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا آخَرَ ۚ فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ
 
 
 
Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne Yücedir. (Müminun Suresi, 12-14)
İnsanın yaratılışı ile ilgili yukarıdaki ayetler, embriyoloji alanına ait temel bilgiler içermektedir. Ayetlerdeki rahim bölgesini tarif eden "savunması sağlam bir karar yeri" ifadesi ise, günümüz tıp bilgisi ile daha iyi anlaşılan, önemli bir özelliğe işaret etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.) Sperm ve yumurta hücrelerinin birleşmesi ile oluşan zigottan, trilyonlarca hücrenin uyum içinde çalıştığı, tam bir insan olana kadarki süreç anne rahminde geçer. Embriyonun 9 aylık bir sürede gelişimini tamamladığı bu yer -rahim- ayette de bildirildiği gibi “savunması sağlam” bir mekandır.
Ayetlerdeki "savunması sağlam" olarak çevrilen "mekiynin" ifadesi, "sarsılmaz, sağlam, muhkem, güçlü, yerinden ayrılmayan, sağlamca yerine yerleşmiş" gibi anlamlar içermektedir. "Kararin" kelimesi ise "yerleşme mekanı, kalma, sabitlik, sağlamlık, duraklama yeri" gibi anlamlara gelmektedir. Bu kelimeler rahmin sağlam, korunaklı bir mekan olduğunu çok hikmetli bir şekilde tarif etmektedir.
Dış etkenlere, ışığa, sese karşı yalıtım sağlayan anne rahmi, öncelikle bebeği her türlü darbeden ve baskıdan korur. Pelvis boşluğunda yer alan rahim, bu bölgenin kalın ve güçlü kemiklerle çevrelenmiş olmasından ötürü, oldukça korunaklıdır. Rahim bölgesi, hamilelik sonuna kadar bebeğin ağırlığını taşımasını sağlayan, dışta güçlü kas duvarları, içte de "endometrium" denilen katmanla kaplıdır. Bu güçlü kaslardan oluşan yapı, bebeğin büyümesi ve gelişimi için son derece elverişli bir yapıya sahiptir. Hamilelik döneminde bölgedeki kemikleri birbirine bağlayan bağlar da kalınlaşır ve uzar. Sağlam pelvis kemikleri ile rahmin üst kısmına yapışık halde olan bağlar, rahme sağlam ve sabit yapı kazandırır.
Resimde pelvis bölgesindeki kemikleri birbirine sıkıca yapıştıran bağlar görülmektedir.
Embriyo gelişimi sırasında ihtiyacı olan ısı, su, oksijen ve beslenme kaynağına da sahiptir. Anne rahmi, hamilelik döneminde, sağlamlığını artıracak çok sayıda değişikliğe uğrar. İçerdiği kas, bağ ve elastik dokularla birlikte, kan damarları ve sinirler de miktar olarak artış gösterir. Böylece rahmin zarar görmeden ağırlığının 20 katına çıkması, kapasitesinin 1,000 kat artması mümkün olur.1Rahme destek veren fallop tüpleri, yumurtalıklar ve diğer bağ dokuları da tümüyle genişleyerek, esneklik kazanır.2Rahmin değişim süreci, embriyo yüzlerce kat büyüyüp sağlıklı bir bebek olduktan sonra da devam eder. Bu sefer bebeğin rahimden sağlıklı bir şekilde çıkmasına imkan sağlayacak şekilde yapısı değişir.

Hamilelik döneminde, bebeğin korunmasıyla ilgili olarak son derece mucizevi bir durum daha gerçekleşir ve bebek iç saldırılardan korunur. Organ, hatta ilik nakli gibi durumlarda, yabancı bir maddenin vücuda girmesiyle, kişinin savunma sistemi tepki göstermeye başlar ve kimi zaman bu tepkiler ölümcül sonuçlar doğurabilir3Fakat cenin için bu söz konusu olmaz ve annenin savunma sistemi, onu yabancı olarak algılamaz. Annenin bağışıklık sisteminin, babadan gelen yabancı genlere karşı tolerans göstermesi, olağanüstü bir durumdur; çünkü bebek %50 yabancı bir insanın yapısını taşımaktadır. Bu durumu "hayranlık verici" olarak nitelendiren Guelph Üniversitesi’nden bilim adamı Marianne van den Heuvel, "Bu bağışıklık açısından her zaman bir bilmece olarak kalmıştır; çünkü cenin aslında anneye yabancıdır. Annenin parçası olduğu kadar, babanın da parçasıdır. Vücudun bunu reddetmesi gerekir."4 demektedir.


Virüs, tümör gibi yabancı hücreleri tanıyıp, öldüren bağışıklık sisteminden beklenen, cenin hücrelerine de savaş açmasıdır. Ancak Allah'ın dilemesiyle böyle bir durum gerçekleşmez ve rahim son derece güvenli, sağlam bir yer olma özelliğini korur.


Kuran'da embriyoloji alanı ile ilgili verilen bilgilerin tümü, günümüz tıbbı ile tam bir uyum içindedir. Her biri ileri teknoloji düzeyi neticesinde ortaya çıkan bu bilgiler, Kuran'ın tüm ilimlerin sahibi, herşeyin Yaratıcısı Yüce Rabbimiz'in vahyi olduğunun en açık kanıtlarındandır. Yüzyıllar öncesinden bilim dünyasına ışık tutacak bilgilerle dolu Kuran-ı Kerim'de, insana şöyle bildirilmektedir:
وَفِي خَلْقِكُمْ وَمَا يَبُثُّ مِنْ دَابَّةٍ آيَاتٌ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ
Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (Casiye Suresi, 4)
 
 
 
1http://health.howstuffworks.com/understanding-pregnancy-symptoms1.htm
2http://health.howstuffworks.com/understanding-pregnancy-symptoms1.htm
3http://www.wch.sa.gov.au/research/releases/documents/lachlanyia06.pdf
 4http://www.uoguelph.ca/mediarel/archives/002054.html; Marianne van de Heuvel, "Biomedical Scientist Explores Role of Immune System in Pregnancy", Communications
and Public Affairs, 20 Kasım 2002.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder