18 Aralık 2010 Cumartesi

NAMAZ, NAMAZIN ÖNEMİ, KİMLERE FARZDIR, DÜŞMANI, ŞARTLARI

                                                      
                                             
                   NAMAZ
Namaz, İslamın beş şartından biridir. "İman" dan  hemen sonra ikinci sırada yer alır.
Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde daima, imanla birlikte zikredilmiştir. Namaz Dinin
direğidir.
Kalbin nuru, müminin miracıdır.(Mümin Namazda ruhen yücelip yükselir).
Namaz, manevi kirleri temizleyen bir su gibidir. Mümin onunla günde beş defa temizlenir
ve ferahlanır. Namaz, Müslüman, akıllı, ergenlik çağına gelmiş (bàliğ) her erkek ve kadına
farzdır. Allah'ın emridir. Cenàb-ı Hak,Kur'an-ı Keriminde "Namaz kıl" emrini vermiş,
Peygamberimiz de Namazı en ince teferratuatına kadar anlatmıştır. Mezhep imamları ve
büyük Din alimleri de, Peygamberimizden duyulanları ve görülenleri derleyip toparlamışlar
ve bizlere kadar ulaştırmışlar.

                    
               NAMAZIN  ÖNEMİ
İnsanların ilk görevi, Allah'ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed (s.a.v.)
peygamberliğine inanmaktır. İmandan sonra farzların en önemlisi Namazdır.
Namaz ruhu temizleyen, kalbi aydınlatan, insanı Allah'ın huzuruna yükselten bir ibadettir.
Namaz, bize beden ve ruh temizliği kazandıran bir nurdur.
Bu sayede müslüman günah kirlerinden Arınır ve cennete girmeye làyık temiz bir kul olur.
Namaz kalblere Allah korkusunu yerleştirerek insanı günah işlemekten korur. Bu gerçek
Kur'an-ı
Kerim'de şöyle bildirilmektedir: "Sana vahyolunan kitabı oku,Namazı dosdoğru kıl.
Gerçekten Namaz, hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar."
Namazın doğru kılan bir kimse günah işlemekten kurtulur. İmanını kuvvetlendirir. Allah'ın
rızasını
kazanır. Cennetin aydınlık yolu kendisine açılır. Müslüman Namaz kılmakla mükellef
olduğu gibi,
çocuklarına da Namazı öğretmek zorundadır.
Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
"Çocuklarınıza yedi yaşına gelince Namaz kılmasını emredin." 
Anne ve baba yedi yaşına giren çocuklarına Namaz kılmayı öğretmeye başlarsa, çocuklar
erginlik çağına gelince Namaza iyice alışmış olurlar.

                    
         NAMAZ  KİMLERE  FARZDIR?
Namaz;  Sevgili  Peygamberimiz  tarafından “Dinin direği” olarak  tarif  edilmiştir.
Miraç’da  farz  kılınmış  ve o gece, bütün müslümanların elli vakit sevabına denk olmak
üzere
her gün beş vakit Namaz kılmaları kesinlikle emredilmiştir. Namazın Miraç’da farz
edilmesi sebebiyle Peygamberimiz:
“Namaz, mü’minin miracıdır” buyurmuştur. Bu kutsal ibadetin farziyetini inkar, küfürdür.
Akıl ve baliğ olan her müslüman mutlak surette Namaz kılacak.
Böylece yüce Allah’a  karşı  kulluğunu  ve  O’nun emirlerine bağlılığını gösterecektir.
Namazın terk edilmesi kalplerin kararmasına  ve  insanın  küfre yaklaşmasına sebep
olacağından
çok tehlikelidir.
Bir İnsana Namazın farz olması için üç şartın bulunması gerekir:
 1.) Müslüman olmak.
 2.) Erginlik çağına gelmiş olmak.
 3.) Akıllı olmak.
Günde beş vakit Namaz vardır.
Bunlar: Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı Namazlarıdır.
Hadisler;
“Kıyamet gününde  mü’minin suàline  önce Namazdan başlanır. Mü’min Namazın hesabını
doğru verebilirse, onun bu  cevabının doğruluğu diğer amellerinin de kabul olunmasına
yardımcı olur.
Aksi takdirde dàvà bunun tam aksi olur.”
“Her şeyin  bir alàmeti vardır, imanın alàmeti de Namazdır.”
“İbadet eden mü’min ile küfür arasında Namaz vardır.”

                    
      KÖTÜLÜKLERİN  DÜŞMANI  NAMAZ
Muhakkak  Namaz kişiyi fuhuş ve  münkerattan meneder.Vakt-i saadette bir adam
varmış,
Namaz kıldığı halde bazı  kötü  işler  yaparmış. Efendimize şikayet  etmişler.
Peygamberimiz de:
-Namaz onu bir gün meneder buyurmuş.  Hakikatten az bir müddet sonra adam
kendiliğinden  bütün kötü huylarını terk  etmiş. O  zaman Cenab-ı  Peygamber  Efendimiz:
-Ben size söylemiştim: Bir gün, Namazı onu her  kötülükten menedecektir.
Bakınız yukarıdaki  baş söz  “muhakkak”  ile  başlar. Bu  Kur’an-ı  azimüşşanın  sözüdür.
Demek  ki  biz  Namazı dürüst kılamıyoruz ki  Ramazandan sonra  Camilerimiz-
Mescidlerimiz  boşalıyor.  Ve sonra  yine herkes  kendi  aleminde.
Senelerden beri bu böyledir. Bu da bize anlatıyor ki, biz Namazı  şuurla  kılamıyoruz.
“Namazını kılan Orucunu tutan, Zekatını veren, Haccını yapan kimseye müslümandır diye
şehadet edilir.” Hadis !

                    
            NAMAZIN  ŞARTLARI
Namaz  kılmak için evvala Allah Tealaya sağlam bir iman lazımdır.
Onun için fıkıh kitaplarını çok oku, Allah’ı iyi öğren ki, yanlış iş yapmıyasın.
Allah’ın varlığına, birliğine, benzeri, evveli ve ahıri olmadığına,  her  şeyi  görür, bilir,
işitir ve her şeye gücü  yeter olduğuna, bütün varlıkları yaratanın Allah olduğuna,
meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, Ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin
Allah’tan olduğuna,
öldükten sonra dirileceğimize, hesaba, mizana,cennet ve cehennem şeksiz şüphesiz
inandım,
iman getirdim der ve şehadet kelimesini sık sık getirirsin.
“Namazın dinde yeri, başın bedende yeri gibidir.”Hadis-i Şerif


                  ÖNCE  NAMAZDAN  SORULACAĞIZ
Cennetin  anahtarı Namaz olduğu gibi kıyamet gününde ilk sorgu da Namazdan olacaktır.
Dürüst, doğru, havf ve haşyet ile huzuru tam ile kılınan Namaz, makbul-i ilahi olacağından
sair amelleri de buna göre makbul ve dürüst olur. Eğer Namazı makbul olmadı ise diğer
amelleri de
öyle redolunur. Namaz aynı zamanda saadet köprüsüdür. Bir insanın Namazı onu kötü ve
fuhuş  şeylerden korumuyorsa onun Namazı makbul olmadığı anlaşılır.
Ramazan-ı şerifte camilerimizi şenlendiren ve dolduran cemaatın Ramazandan sonra
namazı terk etmelerinden oruç ve Namazlarının makbul-i ilahi olmadığı anlaşılmaktadır.
Namazı ve oruçu
ne için tutup kıldıklarını, daha doğrusu Allah'ı bilmediklerine alamettir.Eğer Allah'ı bilerek
Namaz kılsalar bir daha onu bırakmağa imkanları olmaz.
Çünkü iyi bilmiştir ki, bütün varlığı, sıhhatı beş hassayı ki, göz, kulak, burun, el ayak, akıl,
idrak, fehm,anlama sezme daha neler var ise onları veren hep Allah'tır. Artık böyle bir zatı
ecelli
sevmeyecek ve sözlerini dinleyemecek de ya kimin sözlerini dinleceksin. Sonra bu sözleri
dinleyenlere de àhırette çok geniş, akla-hayale gelmeyen cennet  ve cemalullah ile ikramlar
izzetler var. Bak kul kıyamet gününde ilk önce Namazından sorulur ve Namazına bakılır:
Eğer güzel ise felàh bulur, eğer doğru ve dürüst değilse husranda ve azàbtadır.


                CEMAAT  RAHMETTİR
"Efdali a'mal namaz, namaz, namaz sonra da cihaddır" buyurulmuş. Hele gece kılınan iki
rekat nafile namaz ve sabah  namazının sünneti dünya ve dünyanın içindeki her şeyden,
altını, gümüşü ve sair  madenleri de dahil olduğu halde hepsinden efdaldir. Zira dünya ve
dünyanın  içinde neler varsa
hepsi fanidir amma  ibadetlerin  hepsi  bakidir.
Baki  olan; elbette  fanilerden  efdal aladır. Onun  için sen mutlaka  namazını cemaatla
kılmağa gayret et. Hele sabah ve yatsı namazlarında bulunmayanlar münafıklardan
addedilmiştir.
İyi bak,  Hz. Ömer gibi adil  bir  hükümdar bir  namazı cemaatla kılmayı  kaçırmış da yüz
bin  dirhem  kıymetindeki arazisini tasadduk etmiş. Oğlu Abdullah da  eğer bir  vakit
cemaatı kaçırırsa bir gün oruç tutar ve bir  gece de  sabaha kadar ibadet eder ve bir köle
azad edermiş. Bazı  bahtiyarlar da eğer bir cemaatı  kaçırırsa onu tam yirmi beş kere
tekrar kılarlarmış ki aynı cemaat sevabını alabilsinler. 
İki safta yer almağa çalış yani camiye erken gir ve ön  safta yerini al. Çünkü meleklerin
duasına mazhar olursun. Hem sabah  namazını cemaatla kılmak,  "dünyada ve
içinde neler  varsa hepsinden  efdaldir."  Bir  de evlerde cemaat  ile  kılınan  namazlarda 
cemaat  her ne  kadar çok olsa  dahi  camide  kılmak  daha  evla  ve  layıktır.
Bir  hikaye  naklederler  ki:
Ebu Bekr Hazretlerinin  dört  yüz  devesi ile  kırk  kölesini hırsızlar, eşkıyalar  almışlar.
Sevgili  Peygambere gelince:
 -Ya  Eba  Bekr  seni  mahzun  görüyorum,  deyince  o  da vakayı haber verir. Resülullah
cevaben:
 -Ben  zannettim ki  ya  Eba bekr,  namazın  ilk  tekbirine erişemeden  kaçırdın:  Hz. Ebu
Bekr:
 -Ya Resülullah o ilk tekbiri kaçırmak o kadar şiddetli mi? mi?  deyince.  Buyurmuşlar ki:
 -Yeryüzü deve ile dolu olsa (diğer bir rivayette:) namazın ilk  tekbirini  kaçırmak 999
genç cennet develerini zayi etmek  gibidir.

                    
   EVLERİNİZİ  MEZARLIKLARA  BENZETMEYİNİZ
"Siz evlerinizi  Namazlarınızdan bazısını kılınız ve evlerinizi  mezarlığa  benzetmeyiniz."
Farz Namazları camilerde cemaatla kılmakla mükellefiz, onun için bu evlerde kılınacak
Namazın, nafile Namaz olması gerekir demişler. Çünkü evlerde Namaz kılmak o evin
nurlanmasına ve  bereket hasıl olmasına sebeptir. Namaz kılınan evler gök ehline yıldızlar
gibi parıl parıl parlar, parlaklık nispeti  Namazların çok kılınmasına bağlıdır. Hangi evde
Namaz  kılınıyorsa,o evin nuru hepsinden çok daha ziyadedir. Hele gece  Namazları
kılınan Namazları  evlerin  nuruna, bereketine  misal bile bulunmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı