18 Aralık 2010 Cumartesi

Ölümü Anmak Ve Ona Hazırlanmak


Ölümü Anmak Ve Ona Hazırlanmak


Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh) 'dan rivayet edildiğine gön lo demiştir:
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) : «Lezzetleri yıkıp yok eden   ölümü çok zikredin»   diye   büyt yordu.
Ebû Nuaym, Ömer bin el-Hattab'm hadisinden aynısını riyşyet etmiştir.
Bezzâr, Enes (Radıyallahû anh)'dan rivayet ettiğine göre Bİeşû-luîîah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«Lezzetleri yıkıp yok eden ölümü çok anın. Çünkü ölümü anmak, darda olanı rahatlanchnr. Rahatlıkta olanı sıkıştırır.»
îbn-i Mâce'nin Ömer (Radıyallahû anh)'dan rivayet ettiğine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) 'den hangi müslümanın daha akıllı, zeki olduğu soruldu. Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :
«Ölümü en fazla zikreden ve ölümden sonrasına en güzel ha­zırlananlardır akıllılar» diye buyurdu.
Tirmizî, Şeddad bin Evs (Radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiğine göre, şöyle demiş:
Rasûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :                      
«İyi akıllı kişi nefsine hakim, olan, Ölümden sonrasına çalışan-
dır. Âciz kişi de, nefsinin havasına tabi olup (Allah bana şöyle şöyle yaptı) diye iftirada bulunandır» buyurdu.
îbn-i Ebu Dünya, Enes (Radıyallahû AnhVdan rivayet ett göre:                                                                                    
Resûlullah (Salîallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «Ölümü çokça anın. Çünkü ölümü anmak günahları temizler, İnsanın elini dünyadan çeker, zenginken ölümü zikrettiğinizde o zikir, zenginliği hedm eder (azgınlığını indirir). Fakirken ölümü anmmz sisi yaşamaya razı eder.»                                          
Yine îbn-i Ebu Dünya A'îa el-Horasani'den rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir:
Resulullsh (SallaÜâhû Aleyhi ve Seîlem) bir meclîsin yanından geçti, gülmek ortalığı almıştı. Bunun Üzerine şöyle buyurdu ı   «Meclisinizi lezzetledi bulandıncısıyla renklendirin.» Onlar dediler t
-Yâ Kesûlaîlah nedir o lezzetleri bulandıran?» Resûlullah (Salîallâhû Aleyhi ve Sellem) : -Ölüm» diye buyurdu.
Yine İbn-i Ebu Dünya'ıun Süfyan (Radıyallahû anhVdjan riva­yet ettiğine göre, şöyle demiştir;                                       
Bize yaşlı bir adam haber verdi ki Resûlullah (Salîallâhû Aleyhi ve Sellem), bir adama öğüt verip dedi:
Ölümü çokça zikret, kendisinden başka her şeye karşı seni te­selli eder...»                                                                            
îbn-i Ebu Dünya ve Beyhaki îman Şubelerinde Zeyd e -Sülpym! (radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiklerine göre:                 
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) sahabelerinden bir gaf­let hali gördüğünde yüksek bir sesle kendilerini uyarıyordu.  
«Ölüm geldi ölüm!,. Vazgeçilmez netice! Yâ şekavet, yâ saadet! (ya mutluluk, ya mutsuzluk) diye buyuruyordu.
Beyhakî, el-Vadin bin Ata'dan rivayet ettiğine göre:
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Selîem) insanlardan ölüm tasında bir gaflet sezdiğinde, gelir kapı çerçevesini tutar, üç sefer çağırırdı:                                                                                
«Ey insanlar, ey müslümanlar, vazgeçilmez sonuç olan ölüm gel­di. Ölüm getireceklerimle geldi. Allanın evliyasına rahat hoş bere­ketli neticeler getirdi. O evliyalar ki, ebed ehlidirler. İstek ve çalış­maları hep ebed içindir... İşte nasıl ki her yolcunun bir gayesi var­dır. (Hayat yarışmasına) katılan her yaşayanın da sonucu Ölümdür. Ya kazanır, ya kaybeder.»
Taberani Ammar (Radıyallahû anhVdan rivayet ettiğin göre şöyle demiştir:
Resûlullah (Salllâhû Aleyhi ve Sellem) : «Vaaz edici olarak Ölüm yeter,» diye buyurdu.
Rivayet edildiğine göre Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) a şöyle sorulmuş:
«Yâ Resûlalîah! Hiç kimse şehidlerle beraber haşrolacak mı?» Resûlullah (Sallaîlâhû Aleyhi ve Sellem) :
«Evet gece ve gündüzünde yirmi sefer ölümü zikreden kişi on­larla beraber haşrolunacak» diye buyurmuştur.
Sudi,                                                                                                
«O Allah ki, sizi imtihan etsin ve hanginizin daha güzel amelli olduğunu göstersin diye ölüm ve hayatı yarattı»[1]   mealindeki âyet-i kerimeyi:
«Hanginizin, ölümü çok zikrettiğini ona en güzel şekilde hazır­landığını ve daha fazla korkup sakındığınızı göstersin diye ölüm hayatı yarattı» şeklinde tefsir etmiştir.
İbn-i Ebu Dünya ve Beyhaki  «Şuab-i İman»da aynısını riva etmişlerdir.
îbn-i Sabit (Radıyallahû anh) 'dan rivayet edildiğine göre:
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve SellenO'in yanında birisi zik­redilip övüldü. Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ;          
«Onun ölümü zikretmesi nasıldı?» diye sordu. «Ondan bu jko-nuda birşey konuşulmadı- dediler. Bunun üzerine «Bildiğiniz gibi değildir» diye bildirdi.                                                                    
İbn-i Ebi Dünya ve Bezzâr, Mevsulen (tam bir senedle) benzferi-ni rivayet etmişlerdir.
Taberâni de Sehl bin Said'den benzerini rivayet etmiştir.
Bâzıları demişlerdir ki:
«Kim ölümü çok zikretse, üç şey ona ikram edilir  Çabuk tevbe eder. Kalbinde kanaat olur. İbadetinde sevinç ve ferah bulur. Kim ölümü unutsa, üç şey ile cezalandırılır. Tevbeyi erteletir, kafi mik­tara razı olmayı bırakır. İbadetinde tenbellik yapar.Teymi de demiştir:
«İki şey benden dünya lezzetini kesiyorlar: Ölümü ve Allah'ın huzurunda durmayı zikretmek...»
îbn-i Ebu Dünya bunu rivayet etmiştir.
Bâzıları da, «Dünyadan nasibini unutma» [2]  mealindeki âyet-i
kerimede, nasibi kefen diye tefsir etmişler; (onlarca) ayet-i keri evveline bitişik olan bir vaazdır-. Âyetin evveli:
«Allah'ın sana verdiği şeyler için Âhireti iste» [3] mealindedii), Mânâsı da şöyle olur: Yani dünyadan Allah'ın sana verdiği şeylei1 ile Cenneti iste, o şeyleri ona kavuşturacak şekilde kullan ve unutf ma ki, nasibin olan kefenden başka bütün malını bırakacaksın, sil ki şair demiş:
Ömür boyunca biriktirdiğinden nasibini Sarılacağın iki örtü bir de mumyan..
Ebû Nuaym, Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiği­ne göre;                                                                                     
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) 'e bir adam geldi dedi
—  «Ya Resûlallah, neden ölümü sevemiyorum. Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :
—  Malm var mı? buyurdu.
—  Evet, dedi.
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :
 —Önce malını gönder (yani fisebilillah ver). Çünkü mü kalbi malı ile beraberdir. Malı önce gönderse ister ki ona kavuşsun Erteletse (dünyada bıraksa) ister ki beraberinde kalsın.
Said biı mistir:
Mansûr, Ebû Derdâ'dan rivayet ettiğine göre şöyle cte-
«Belİğ bir meviza, seri' bir gaflet. Vaaz edici olarak ölüm yeter. Ve ayırıcı olarak da zaman yeter. İnsan bugün meskenlerde Yarın ise mezarlarda...»
tbn Ebi Dünya» Reca bin Hayve'den rivayet ettiğine göre
Kul, ölümü çok zikretmez; illa, sevinç ve kıskançlığını bırakır.
Ebi Derda'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Kim Ölümü çok zikrederse, hasedi de azalır. Kıskançl
Rebiî b. Enes'ten rivayet edildiğine göre şöyle demiştir
Resûlulîah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) : «Dünyadan insanın elini çektiren1 ve ona Ahireti sevdiren olarak ölüm yeter,» buyurdu...                                                    
Taberâni, Tarık el-Muharibi (Radıyallahû anh)'dan rivayet etti­ğine göre, şöyle demiştir:
Resûlulîah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) bana: «Ölüm gelmeden önce ölüme hazırlan» buyurdu.
îbn-i Ebi Şeybe, Avn bin Abdullah (Radıyallahû antü'dan rivâ-i yet ettiğine göre şöyle demiştir:
«Yarını ecelinden saymayan kuldan başka kimse Ölümü tam yerine koymamıştır. Çünkü güne başlayan çok kişi var ki o günü bi-ürmiyor. Ve yarım uman çok kişi var ki ona yetişmiyor. Sen eğer eceli ve gelişini görseydin emeli ve gururu bırakırdın.»      
Yine İbn4 Ebi Şeybe, Ebî Hazim'den rivayetine göre, şöyle de­miştir:
«Âhirette seninle beraber olmak istediğin şeye bak. Onu bugün öne al ve bak; orda seninle olmak istemediğin şeyi bırak.»
Yine îbn-i Ebî Şeybe ondan şunu rivayet etmiştir:
«Ondan dolayı ölümü istemediğin her işi bırak. Sonra, öldüğün zaman sana zarar vermez.»
Ebû Nuaym, Ömer îbn-i Abdul-Aziz (Radıyallahû anh)'den ki-vâyet ettiğine göre şöyle demiştir:
«Kim Ölümü kalbine yaklaştırsa, elîndekini çoğaltır.ı
Recâ bin Nuh'tan rivayet edildiğine göre, Ömer îbn-i Abdülaziz, ailesinden birine şunları söylemiştir:                                        
«Bundan sonra, eğer gece gündüz ölümü anmanın değerini  diysen her fani şeye buğzet ve her baki şeyi sev.«
Mücemmi' et-Teymi'den rivayet edildiğine göi§, şöyle demiştir: «Ölümü zikretmek zenginliktir.»
Sümayt (Radıyallahû anhVtan rivayet edildiğine göre, şöyle iniştir:                                                                                                   
«Kim ölümü göz önüne alsa, dünyanın darlığına ve ferahına aldırmaz.»                                                                                 
Ka'b'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: «Kim ölümü hakkıyla tamsa dünyanın musibet ve gamlan ona kolay gelir.»
îbn-i Ebi Dünya, Hasan'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir t «Hiçbir kulun kalbi, 'hiçbir zaman ölümün  zikrine   devam etmemiş; illa, dünya onun nazarında küçülmüş ve içindeki her ona kolay gelmiş.»
Katade (Radıyallahû anhVdan rivayet edildiğine göre, şöyle  mistir:
«Ne mutlu o kimseye ki, Ölüm saatini hatırlar.»
Malik bin Dinar'dan rivayet edildiğine göre Hâkim, şöyle demiş­tir :
«Amel ve ibadette kalbin hayatlanması için ölümü zikretmek yeter.»
Safiyye (Radıyallahû anhâ) 'den rivayet edildiğine göre:   :
Bir kadın, Âişe (Ra,çLıyallahu anhâ)'ye kalbinin katılığından şi­kâyet etmiş. Âişe  (Radıyallahû anhâ) :                                
«Ölümü çok zikret, kalbin yumuşar,» demiş.
Ebî Hazim'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: «Ey insanoğlu! Hayır sana ölümden sonra gelir.»
îbn-i Asakir, Ali bin Ebi Talip (Radıyallahû anhVdan rivayet et­tiğine göre, şöyle demiştir:                                                   
«Ölüm amel sandığıdır. Hayır sana ölümden sonra gelir.»
Deylemî, Enes (Radıyallahû anhVden rivayet ettiğine göjre şöy­le demiştir:                                                                        
Hesûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :
«Dünyada zühdün en iyisi, ölümü zikretmektir. İbadetin ı en üs­tünü tefekkürdür. Kim ölümün zikrini çok yüklense kabri Cennet bahçelerinden bir bahçe olur.»                          
Hz. Ali de (Kerreniellah vechehu) şöyle demiştir:
«İnsanlar, uykudadırlar, öldükleri zaman uyanırlar.»
Hafız Ebu'1-Fadl el-Irakî bu mânâyı şöyle nazmetmiştiit:
«İnsanlar, uykudadır, ölünce (ye kadar), Ölüm uyuklamalarını giderir.»                .
 Tirmizî, Ebû Hüreyre'den rivayet ettiğine göre:
Resûlullah  (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :
Ölüp de pişman olmayan hiç kimse bulunmaz» diye bu:
Dediler:
— Ya Resûlallah, nedendir pişmanlığı?
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem.
— Eğer, iyi ise, iyiliğini artırmadığından pişman olur. Eğ ise vazgeçmediğinden pişman olur, buyurdu. [4]    .




[1] Mülk, 2
[2] Kasas, 77
[3] Kasas, 77
[4] İmam Celaleddin Es-Suyuti, Kabir Alemi, Kahraman Yayınları: 43-51.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı