12 Aralık 2010 Pazar

TEZHİP SANATI ve ÖRNEKLER

Tezhib

Tezhib, çok uzun ve köklü bir geçmişe sahip bu sanatın adı, Tezhip; Arapça “Zehep” (Altın) sözcüğünden gelir. Altınlamak, altın ile süslemek demektir. Altın ve boya ile yapılan bezeme sanatıdır. Tezhip yapan sanatçıya da Müzehhib denilir.
     Tezhibin ana teması desendir. Deseni motifler oluşturur. Motifler tamamen matematiksel bir düzen içinde çizilmiş geometrik şekiller üzerine yerleştirilir. Bu geometrik şekillerle hiçbir yüzyılda oynanmamış ve değiştirilmemiştir. Motifler daima simetrik olarak yerleştirilir,
çok fazla zengin ve çeşitlidir. Bunun sebebi de islam dininin resim ve heykel sanatına koyduğu yasaklardır. Bu yüzden Türk sanatçıları, bütün üretici güçlerini süsleme alanında yoğunlaştırarak, gördükleri her şeyi, doğadan aşırı derecede soyutlamaya ve stilizasyona yönelmişlerdir. Doğayı hiç değiştirmeden taklit etmek yerine onu üsluplaştırmayı uygun görmüşlerdir. 

Tavşan, balık, kurt, kuş gibi hayvan motiflerinde, kuşların kafaları, tavşanların ayakları yok edilerek kökenlerini belli etmeyecek şekiller oluşturulmuştur.(RUMİ) Kaynağı belli olmayacak kadar stilize edilmiş çiçekler(HATAİ)
Sürekli hareket halindeki bulutlardan esinleneek oluşturulan şekiller (BULUT) çok sık kullanılmıştır.
     Dünya da tarihe malolmuş uygarlıklar arasında,süsleme sanatları ile zirveye çıkan milletlerden biri de şüphesiz Türk'lerdir.
     İlk tezhip örnekleri 8-9 yy.da Orta Asya da Karahoca ve Bezeklik'teki Uygur Türklerine ait duvar fresklerinde görülmektedir...
     Türk'ler Orta Asya'dan başlayarak yakın Doğuyu da içine alan milli sanat kültürünü yüzyıllardan bugüne kadar Anadolu ve Rumeli'nde çok başarılı bir şekilde yaşatmışlardır...
     Başlangıçtaki Türk sanatının geçmişini Orta Asya'da Altay ve Pamir bölgelerinde aramak gerekir.
     Türk Tezhip Sanatı;çok hassas duyguların el emeği ile göz nuru dökülerek renklendirilen,stilize ve yarı stilize motiflerle nakşedilişidir.
İnsan zekasının üretici gücü,öz sanatını geliştiriyor ve yaşatıyor,duygu ve düşüncelerini yansıttığı becerileriyle dünya kültür tarihine imzasını atıyor.

     Türk'lerin İslamiyeti kabulünden sonra,Türk Süsleme Sanatı büyük bir olgunlaşma ve gelişme dönemine girmiştir.
Halı, çini, dokuma, ahşap oymacılık, maden(tombaklar) ve taş işçiliği, kumaş işçiliği, duvar nakışları ve kitap süslemeleri gibi...

     Allah (C.C) kelamı olan Kur'an-ı Kerim'e duyulan büyük saygı bu kutsal kitabı en güzel şekilde süsleme isteği doğurmuş,çok zengin tezhip örnekleri çıkarmıştır...
     Bunların içinde başlangıçtan beri kitap süslemelerinin çok önemli bir yeri vardır. Bu sanat dalına verilen önem, kitaba verilen önemden dolayıdır. Kitap süslemeleri özellikle din kitaplarında kullanılmıştır. Allah’ın kelamını, Peygamberin hadislerini süslemeleriyle tamamladığı için tezhip; Türk Süsleme Sanatı’nda en saygın sanat olarak kabul edilir.
     Çok eskilerde, İslam da resim yapmak “Allah’a rakip olmak” gibi değerlendirildiği için günah sayılırdı. Bu yüzden tezhipte kullanılan çiçek ve hayvan motifleri stilize edilerek kullanılmıştır. Motiflerdeki desenler, ilk başta kesinlikle anlaşılamayacak kadar değiştirilmiştir.
     Minyatür sanatında da sırf bu yüzden perspektif kullanılmamış, insan yüzleri aslından farklı olarak çizilmiştir.
Günümüzde bu tamamen değişmiş, çizimler, motifler daha rahatlamıştır ama yine de hiçbir sanatçı Peygamberin yüzünü çizmemiş, bundan kaçınmıştır.

     Türk'lerin kurduğu çeşitli devletler de sanata değer veren hükümdar ve sultanlarca,sanatçılar devamlı destek ve teşvik görmüşlerdir..
Osmanlının yazılı belgelere verdiği önemle eserler süslenmiş,tezhip sanatı gelişmeye başlamıştır

     Osmanlı Süsleme Sanatı 16. yy da en parlak dönemini yaşamış,kompozisyon zenginliği,eserlerin mükemmelliği ve inceliği göz kamaştırıcı güzelliktedir...
     Selçuklular döneminde,rumi,münhani,zencerek motifleri de çeşitli sahalarda yeni kullanım alanları bulmuşlardır.
Taş,ağaç,maden,halı,çini,seramik,yazma eserler süsleme unsurları olarak bu motifleri çok sade bir üslup içinde kullandıkları görülüyor.

     İlhanlı, Timurlu, Memluk ve Selçuklu dönemlerinde süslemelerde benzerlikler görülür. Ancak, malzemenin kullanılması yörelere göre değişiklik gösterir.


SÜSLEME SANATINDA KULLANILAN TERİMLER


     Desen : Yalnız çizgilerle boyasız olarak yapılan resim.
     Motif : Süslemelerde tekrarlanan biçim-öge.
     Kompozisyon :: Bir sanat eserinde kurallara dayalı ve estetik anlamlı düzen kurma.
     Üslûp : Bir devrin ya da bir sanatçının kişiliği, bir eserin teknik, renk, kompozisyon biçim ve anlatım bakımından özellikleri.
     Üslûplaştırma : Gerçek şekil ve motiflerin karakterini kaybettirmeden basitleştirerek, süslemeyi şematik hale sokmak
     Üslûp Türleri : Selçuk, Bursa, Edirne, klasik, barok, rokoko, yeni klasik, uyanış gibi bölüm ve karışımlar gösterir. Her uygarlığın kendi adını taşıyan özel ya da karışık üslupları vardır.


BİTKİSEL MOTİFLER (naturalist motifler)


     Çiçekler (Hatai): Gül, gül goncası ve benzer çiceklerin boyuna kesitinin anatomik hatların üslûplaştırılmış görünümleriyle çizilmiş şekline denir
     Penç : Gül, gül goncası, papatya ve benzer çiçeklerin kuş bakışı görünüşünün stilize edilerek çizilmiş şekilleridir. Çiçekler yapraklarına göre biçimlendirilirler. Pençberk: 5'lik yaprak demektir
     Yapraklar : Süsleme sanatlarında diğer bir özellikte her çiçeğin kendi yaprağıyla kullanılmış olmasıdır. Hiçbir zaman bir gül ve karanfil yaprağıyla birlikte çizilmemiştir. Bu özellikten başka hançer yaprağı adı verilen kavisli iri ve büyük yapraklar kullanılmış ve sadece bu yapraklarla yapılan kompozisyonlar olmuştur. Bu kompozisyonlarda Hayvan figürleri de görülür. 16. yüzyılın bu süsleme tarzı "saz yolu" diye adlandırılır.
     Rûmi :Sözlük anlamı Anadolu'ya ait demektir.
Orta Asya kökenli olan motifin ilk yaygın kullanımı Selçuklu Devleti zamanında olduğu için "Selçukî" adını verenler de vardır. 16. yüzyılda çok çeşitli yorumları çizilmiş olan bu motif, şekline ve kompozisyonlarda kullanılış biçimine göre iki türlüdür.



ÇİZİLİŞİNE GÖRE


     Sade Rumî : Buna yalın Rumî de denir. En basit şekliyle çizilmiş Rumî örneğidir.
     Dendanlı Rumî : Sade Rumî sınır çzgisinin iç kısmında münhani örneklerle süslenmiş rumi örneğidir.
     Kanatlı Rumî : Rumî motifinin iki kola ayrılarak çizilmiş şeklidir.
     Sarılma Rumî : Buna piçide Rumî de denir. Kendi içinde sarılma ve bükülme anlamında Farsça bir terimdir. Rumî motifinin üzerine çıkma yaparak sarılmış rumi örneğidir.
     Sencide Rumî : Ölçülü iki taraflı çizilen Rumî çeşidi anlamında Farsça bir terimdir. Sanki iki Rumî sırt kısmında birleştirilmiş gibidir.
     İşlemeli Rumî : Büyük bir Rumî motifinin iç kısmında hatai grubu motifler yer alır.
-Münhanî
-Sembolik motifler
-Bulutlar
-Çintamâni ve üç benek

Kaynak: Derleme
Tezhip Çalışmaları

 


























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı